2023 yılı hem ülkemiz hem de dünyada art arda gerçekleşen çok büyük felaketlerle başladı. Yıllardır devletlerin ve kurumların gündeminden düşmeyen riskler sanki bu yılı bekler gibiydi .
Bunlara ek olarak gelen ekonomik darboğaz tüm dünyayı etkisi altına aldı. Yetmezmiş gibi, büyük göçler, savaşlar, gerginlikleri ile hem doğa hem de insanlık açısından oldukça zorlayıcı zamanlar yaşıyoruz. Sadece ilk 6 ayda dünyada yaşanan doğa felaketlerini Nasa'nın internet sitesinde bulabilirsiniz. Şubat ayında ülkemizde ve Suriye'de yaşanan depremler de listede yer alıyor. En son Hawai adalarında çıkan yangınla beraber bu doğa olaylarının milyarlarca dolarlık ekonomik kaybın yanı sıra, uzun yıllara yayılacak etkileri de olacak.
Hepimizi yıpratan bu süreçte sigorta sektöründe neler olduğuna bakalım.
2023 ün ilk yarısını geride bıraktık. Uluslararası pazarlardaki Temmuz yenilemeleri de tamamlandı,
TSB'nin yayınladığı Temmuz sonu istatistiklerine göre Türkiye sigorta piyasası %131'lik büyüme ile 210 Milyar TL 'sına ulaştı. Hayat branşı %34 büyürken, hayat dışı branşlardaki büyüme %72 (reel büyüme). Pazarın %45'ini oluşturan kasko trafik branşlarında reel büyüme %80'in üzerinde, sağlık % 88, Yangın ve doğal afetler ise %70 büyümüş . Enflasyon etkisini dikkate aldığımızda bu oranlar %150'lerin üzerine çıkıyor. Büyümede poliçe adetlerine baktığımızda ise görünen tablo şöyle (Mart 2022-23 karşılaştırması)
2023 2022 Değişim %
Hayat Dışı 1.290.173 1.128.900 %14,29
Hayat +Emeklilik 212.626 194.472 %9,34
Toplam 1.502.799 1.323.372 %13,56
Toplam poliçe adetlerinde 2021-22 (Mart) değişimi ortalamada %30, hayat branşında büyüme %144 iken bir sene sonra %9,34 e düşmüş.
Daha da geçmişe gittiğimizde aslında pazarın büyümesinin sigortalı artışından değil, mevcut branşlardaki prim artışlarından kaynaklandığını görüyoruz. Hayat branşındaki erime ise çok dikkat çekici.
Burada dikkat çeken başka bir durum da yangın ve doğal afetler branşındaki değişim. Enflasyon ve dövizdeki artışlar nedeniyle yerine koyma maliyetlerinin 3 -5 kat arttığı bir dönemde, sigortalıların sigorta bedellerinde gerekli revizyonları yapmadığı sonucuna varabiliriz . Buna bir de revize edilen deprem tarifesine tabi olan risklerin sayıca arttığını eklersek, eksik sigorta konusunun aynı ciddiyeti ile devam ettiğini söyleyebiliriz. Çünkü reel artış % 70.
Global piyasalar için Marsh ve Aon un 2. çeyrek raporlarına baktım. Dünyada önemli prim plasmanına aracılık eden bu iki büyük kurum, risk ve sigorta yöneticileri için çok faydalı analizler yayınlıyorlar.
Marsh'ın raporuna göre global fiyatlamada artış, 2022 yılının 2. çeyreğine göre %3. Ana branşlar bazında incelediğinde tablo aşağıdaki gibi. Finansal branşlarda son yıllardaki çılgınlık durmuş, diğer branşlar daha stabil bir görüntüye kavuşmuş.
Aon raporunun market eğilimleri kısmında ise tablo aşağıdaki gibi;
Marsh raporunda İngiltere piyasasındaki sabit kıymet artışı bir önceki döneme göre % 4. Raporda sigortacıların özellikle yeni iş arayışında oldukları belirtiliyor. Doğru risk yönetimi uygulanması arayışı devam ediyor, enflasyonun etkisi ile fiyatlarda artış yaşanıyor, rapor Aon'un Kuzey Amerika risklerindeki zorlayıcı ifadesini destekliyor, çünkü Londra marketi özellikle Amerika'daki katastrofik risklerden tedirgin.
Her iki kurum da risk yönetiminde iyi performans gösteren sigortalıların desteklendiği, daha sağlıklı bir büyümeyi işaret ederken, doğal afet riskleri ve yüksek riskli endüstrilerde daha muhafazakar davranıldığını, enflasyon, reasürans maliyetleri, iklim ile ilgili devam eden endişeler nedeniyle fiyatlarının daha yüksek olduğuna değiniyor.
Her iki raporda da D&O ( yönetici sorumluluk) ve finansal branşlarda düşüş görünürken siber risk sigortalarındaki artışa dikkat çekiliyor. Siber sigorta maliyetleri bir önceki döneme göre %11 artış gösterirken, nispeten ılımlı olan bu artışta 2022'nin ikinci yarısından itibaren artan rekabet ve genişletilen teminat kapsamlarının etkisi olduğu belirtiliyor. Hasar prim oranlarının olumlu olması, pazara yeni giren kapasitelerle artan rekabet ve kapasitelerin artırılması bu alandaki pozitif değişimler. Sigortacıların risk kabuldeki titiz inceleme, biyometrik bilgi toplama, operasyonel teknoloji, tedarik zinciri riskine ve Doğu Avrupa'daki jeopolitik ortama özen göstererek, sigortalıların risk olgunluğuna ve kontrollerine odaklandıkları, kritik altyapı, sistemik, ilişkili olaylar için sunulan teminatları elden geçirdiği, genelleştirilmiş veya olay bazındaki risklere kısıtlamalar koyarak kontrollü davrandıkları belirtiliyor.
Türkiye için önemli olan Kıta Avrupası piyasasında ise sabit kıymet ve doğal afet fiyatlarındaki artış % 8. Burada en etkili faktörün enflasyon olduğu belirtiliyor. Özellikle doğal afet risklerine maruz sigortalıların kapasite sıkıntısı yaşadığı, fiyatlarının arttığına dikkat çekilirken, analizler, zayıf risk yönetimi ve oluşan büyük hasarlar sebebiyle yüksek riskli endüstrilerin bu artışlardan etkilendiklerini, dolaylı iş kaybı teminatlarında kesintiler ve muafiyetlerde değişikliklere gidildiğini gösteriyor.
Önemli uluslararası reasürörlerden kapasite kullanan Türkiye piyasasının bu gidişattan etkilenmemesi mümkün değil. Daha birkaç ay önce yurtdışındaki müteahhitlere teminat veren şirketler son yaptırımlar nedeniyle artık teminat veremiyor. Sigortalılar bir anda bu zamana kadar görmedikleri, duymadıkları muafiyetler veya koşullarla karşı karşıya kaldı. Son haftalarda gerçekleşen sanayi yangınları sigortacıları alarma geçirdi.
Çok ilgiyle ve merakla takip ettiğim Swiss Re Sigma analizlerinden 2023'de oluşan yeni risklere dikkat çektikleri Sonar 2023 raporuna göz atmanızı tavsiye ederim. Bu raporun giriş cümlesi; " Çalkantılı zamanlarda yaşıyoruz. Jeopolitik kutuplaşma sürüyor, savaşlar devam ediyor ve nükleer tehditler artık günlük haberler oldular. Bu tür kaygılar bize çok uzun süre önce düşündüğümüz Soğuk Savaş sonrası dünyayı hatırlatıyor. Son zamanlarda banka ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar da 2008-2009 yıllarının küresel mali krizdeki anıları canlandırıyor."
Raporda yeni ortaya çıkan, alışılmadık yeni riskler hakkında önemli öngörüler bulunuyor. Sonar 2023 de iş bazında öne çıkan yeni riskler aşağıdaki gibi gruplanmış;
Sabit Kıymet Riskleri: “Güneş radyasyonu yönetimi – iklim değişikliğini tersine çevirmekten kaynaklanan riskler”
Özel Branşlar: “Jeopolitik konular işleri kutuplaştırdığında ortaya çıkan özel piyasalar ” Sorumluluk riskleri: "Toksik kimyasallar - kirlilik hasarları ufukta "
Yaşam ve Sağlık: "Daha uzun yaşam süresi - tıbbi gelişmelerin ortalama yaşam süresi üzerindeki etkisi"
Finansal piyasalar (sigortacıların varlıkları dahil):“Küresel borç sıkıntısı – artan faiz oranlarının etkileri”
Operasyonlar (yönetmelik ve düzenlemeler dahil):“Yapay zeka saldırıya uğruyor – patlayan teknolojinin sistemik güvenlik açıkları”
Sürekli söylemekten üzüntü duyuyorum ama, son yaşanan büyük yangınlar, depremde tecrübe edilen eksiklikler, zorlukla tamamlanan plasmanlar, teklif bulunmayan riskler, risk yönetiminde kat etmemiz gereken yol ve değiştirilmesi gereken o kadar alışkanlık varken, dünyada yepyeni risklere karşı neler yapmalıyız diye konuşulurken, trafik ve kaskodan başımızı kaldıramıyoruz.
Risk yönetimi, parametrik ürünler, yeni ve yaratıcı sigorta türleri konusunda öncü rol üstlenen aracı kurumların dediklerine daha çok kulak verilebilir. Örneğin, Derince limanındaki patlamaya sebep olabileceği belirtilen toz patlaması bilinmeyen bir risk değil, ama yerel piyasadaki kapasite darlığı bunun arzu edilen seviyede ve içerikte sigorta edilmesine olanak vermiyordu. Halbuki dünyada buna çözüm sunan sigorta ürünleri mevcut ve ülkemizde de yıllardır tanıtılıyordu. Bir dönem konuşulan parametrik sigortalar da iyi bilinmeyenler arasında yer alıyor. Nitelikli danışmanlara, tecrübeli sigorta aracılarına, sigorta sektörünün daha etkin olmasına ve yaratıcı çözümlere ihtiyaç var.
Başta riskli endüstriler olmak üzere, risk yönetimi konusunda daha çok gelişmeye ihtiyaç duyan kuruluşları 2024 yılında zor günler bekliyor gibi. Hayatlarında çok değişiklik yapmadan bugüne kadar gelen sigortalıların artık bu alışkanlıklarından vazgeçmeleri gerekiyor. Bakış açısını sigortanın bir satın alma değil risk transferi olduğuna, tıpkı bir bankadan teminat mektubu ve kredi isterken buna uygunluğumuzun kontrol edildiği gibi, sigorta edilmeye uygun olduğumuzun da kontrol edileceği gerçeğine çevirerek değişimi başlatalım.
Herkese çalışmalarında kolaylıklar dilerim.
Kaynaklar-
Nasa
Marsh Global Index Report- 2023/Q2
Aon- Global Marhet Insight
Türk Sigorta Birliği
Mali Tablolar - https://www.tsb.org.tr/tr/sigorta-verileri-ve-mali-tablolar
İhtiyari Deprem Tarifesi -https://www.tsb.org.tr/media/ckeditor_uploads/2023/07/31/tarife-ve-talimat-003.pdf
Swiss Re Sigma Research
Comentários