Baden Baden Reasürans toplantıları 20-24 Ekim tarihlerinde gerçekleşti. Reasürans dünyasının bu en büyük buluşması ülkemiz için de önem taşıyor, zira sigorta şirketlerimiz bu toplantılarda trete reasürörleri ile bir araya gelerek hem geçmiş yılı değerlendiriyor, hem de gelecek dönem için koşulları konuşuyorlar.
2023'te gerçekleşen Baden Baden zorlu geçmişti hatırlarsanız. 2023 Şubat ayındaki depremlerin ardından reasürans piyasası Türkiye risklerine temkinli yaklaşıyordu. Tek sebep deprem değildi elbette, aynı zamanda dünya genelinde sıklaşan doğa olayları, modellemelerin yetersiz olduğu ikincil zararlardan kaynaklanan yüksek tutardaki tazminatlar reasürans piyasasına 110 milyar doların üzerine mal olmuş, ayrıca git gide artan siber tehditler ve iklim değişikliği nedeniyle oluşan zararlar 2024 yılında piyasanın koşullarını sertleştirmesine ve fiyat artışlarına neden olmuştu.
Bu durum 2024'te sigorta şirketlerimizin trete maliyetlerinin 2-3 kat artmasına, bu da doğal olarak sigorta primlerinin yükselmesine neden oldu. Fiyatlar sadece artmakla kalmadı, risk kalitesi kavramı da öne çıkmaya başladı.
Sektörümüz 2024 boyunca pek çok uygulamayı hayata sokarak dengeli ve karlı bir profil çizdi. Bu olumlu bir gelişme elbette. Ancak dahil olduğumuz küresel reasürans kapasiteleri için geçmişteki sorunlar olduğu gibi devam ediyor, hatta daha da büyüyorlar.
Baden Baden ile aynı tarihlerde gerçekleşen Ferma Forum'a katılan sigorta ve reasürans şirketleri ile Baden Baden çıktıları aynı konulara işaret ediyor: “Sürdürülebilirlik ve İşbirliği”
Ferma’da sigortacılar sigortalılarla işbirliğinin altını çizerken, Baden Baden'da reasürörler dayanıklı bir sektör için sigorta şirketlerinin işbirliğini talep ediyorlar
Baden Baden’da öne çıkan başlıklara bakalım;
"Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için"
Swiss Re 2025 yılında doğal afet risklerinin yine odakta olduğunu belirterek, sigorta değer zincirinin tamamında koordineli bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın, özellikle de doğal felaketlerin, jeopolitik gerilimlerin ve birbirine bağlı risklerin arttığı bir ortamda, hiç bu kadar büyük olmadığının altını çizmiş. Tüm sigorta ekosistemi genelinde reasürörler, sigortacılar, brokerler, hükümetler ve sermaye piyasalarının işbirliğine olan ihtiyacı vurgulanmış.
Baden Baden'da en çok konuşulanlardan biri de Avrupa'nın iklim değişikliğine bağlı olaylardan gördüğü zararlar. 2024 yılında Avrupa'yı önemli ölçüde etkileyen iki büyük sel felaketi yaşanmış ve toplamda 4 milyar Avroya varan sigortalı hasar meydana gelmiş: Biri Almanya'da Mayıs/Haziran aylarında meydana gelen 1,7 milyar Avroluk sigortalı hasarla sonuçlanan sel felaketi , diğeri de Eylül ayı başında Avusturya, Macaristan, Polonya ve Çekya'yı etkileyen ve 1,9 ila 2,3 milyar Avroluk zarar sebep olduğu belirtilen sel.
Avrupa sellerinin yol açtığı önemli hasarlar reasürans için bir dönüm noktası özelliği taşıyor. Almanya’da sigorta sektörü, bu zamana kadar yaşamadığı kadar sel felaketi sonrası zorunlu sel havuzu gündeme gelmişti. Son 10 yılda, Avrupa'daki tüm sigortalı doğal afet hasarlarının üçte ikisinin sel veya doludan kaynaklandığı, bu da önceki 10 yıla kıyasla önemli bir artış anlamına geldiği ve bu durumun sigortacı ve reasürörlerin risk ölçümü ve azaltımına yönelik yaklaşımlarını düzenleme ihtiyacını arttırdığına dikkat çekilmiş.
Pek haksız da sayılmazlar, sel ve dolu hasarlarının artan maliyetleri ile donma, kar erimesi veya çökme gibi diğer “yıpratıcı” katastrofik tehlikeler, Avrupalı sigortacılar için önemli zorluklar oluşturuyor. Büyük ölçüde geçmiş verilere dayanan geleneksel risk modellerinin, iklimin değiştiği bir dünyada mevcut ve gelecekteki riskleri ölçmek için giderek yetersiz kaldığı bu dönemde, sigortacıların katlanmak zorunda oldukları artan saklama payı seviyeleri, kazançlarını etkileyen bu tehlikelerin etkisini daha da arttırıyor. Özetle, risk tutma seviyelerini yükseltmek zorunda kalan şirketler bunu sigorta primlerine ve risk kabullerine yansıtacaklar.
"Reasüransın geleceği: İklim değişikliği, siber risk ve yapay zeka sorunlarıyla mücadele"
Baden-Baden 2024 Reasürans Toplantısı'nda piyasa sabit kıymet ve sorumluluk (P&C) fiyatlarına odaklanırken, gelişmekte olan risklerinden bazıları da bu yıl çok konuşuldu. Bunlar, iklim değişikliği, ikincil tehlikeler ile siber sorumluluk ve yapay zeka (AI) gibi yeni riskler.
Baden Baden katılımcıları arasında yapılan ankette katılımcıların yüzde 78'i iklim değişikliğini gündemlerinde önemli bir konu olarak tanımlayarak, iklim değişikliğinin reasürans sektörü için önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ettiğini belirtmiş, hatta iklim değişikliğinin artık sadece çevresel bir mesele değil, temel bir iş konusu olduğunu belirtmişler.
Bu artan aciliyetin risk modellemesinde yol açtığı, modellerin sadece bir sonraki büyük olayı tahmin etmek değil, kademeli iklim değişikliklerinin uzun vadeli riske etkilerini öngören analizleri sağlamaya yönelik değişime dikkat çekilmiş.
Reasürörler bu zorlukların üstesinden gelmek için evrim geçirmeli, yoksa geride kalma riskiyle karşı karşıya kalırlar.”
Seller, orman yangınları ve dolu fırtınaları gibi ikincil riskler reasürans sektörü için giderek artan bir endişe kaynağı olmaya devam ederken, katılımcıların yüzde 55'i bu riskleri üst sıralara taşımışlar.
Siber ise saldırıların öngörülemezliği ve geçmiş verilerin yetersizliğinin doğru modellemeyi zorlaştırması nedeniyle reasürörlerin karşı karşıya olduğumuz en hızlı büyüyen risk ve fiyatlandırması da en zor olanı. Siber saldırılar daha sık ve karmaşık hale geldikçe, reasürörler potansiyel sistemik kayıpları yönetmek için daha iyi veri ve gelişmiş modelleme tekniklerine ihtiyaç duyuyor.
Reasürörler büyüme fırsatları sorulduğunda grafikteki yanıtları vermişler. Cevaplar geleneksel ürünlerin yanında yaratıcı yeni sigorta çözümlerine ihtiyac, birleşme ve satın almalar yoluyla büyüme ve mevcut iş hacimlerini büyütme gibi yöntemlerin yanı sıra, istikrarlı fiyat artışlarının olacağını gösteriyor.
"Özel riskler reasürans piyasası yeniden şekilleniyor"
Özel risklerde özellikle üç alan dikkat çekiyor. İlki küresel ticaretin dengeleyicisi ve kolaylaştırıcısı olan piyasadaki tedarik zinciri endişelerini hafifletmeye yardımcı olan “Alacak ve Kefalet “(Credit ve Surety).
İkincisi siber riskler . Özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler arasında büyük bir koruma açığı olan siber risklere dikkat çekilerek, 2024'teki CrowdStrike kesintisi gibi sistemik olayların, siber birikim risklerini (Accumulation risk) yönetmenin ve fiyatlandırmanın öneminin vurguladığının altı çiziliyor.
Üçüncü önemli uzmanlık konusu mühendislik ve inşaat. Dünya genelinde ihtiyaç duyulan büyük altyapı yatırımları nedeniyle en fazla büyüme görülen alanlardan biri olmaya devam eden inşaat sektöründe primlerin önümüzdeki 15 yıl içinde 4,2 trilyon ABD doları kadar artarak 14 trilyon ABD dolarına ulaşması bekleniyor.
"Yenilenebilir enerji ve enerji dönüşümünün yeniden/sigortalanması"
Yenilenebilir enerjide 2035 yılına kadar 200 milyar dolardan fazla sigorta primi oluşacağı ifade ediliyor. Ancak, bu yenilenebilir enerji yatırımlarının yeşil enerji kısmıyla ilgili. Diğer taraftan dünya enerji arzını güvence altına almak için hala çok sayıda geleneksel enerji kaynağına da ihtiyaç var. Bu geçiş döneminde fosil yakıt kaynaklı enerji üreticilerinin, sigorta piyasasından yedikleri vetolar önemli bir tartışma konusu.
Bu kadar yazdın çizdin, özetle derseniz:
2025 yılında fiyatlarda artış geçen yıl gibi olmasa da devam edecek, çünkü iklim değişikliğinin tetiklediği doğa olayları ve ikincil zararlar reasürans piyasasını zorlamaya devam ediyor. Bu süreçte modellemelerin uzun vadeli etkileri gösterecek şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Siber riskler önemli bir tehdit olarak karşımızda. Siberdeki koruma açığının büyüklüğü herkesi düşündürüyor. Dünya siber ağlarla gitgide birbirine bağımlı hale gelirken bu teknolojik avantaj diğer taraftan önemli bir tehdit olma özelliğini koruyor.
Her geçen gün artan siyasi kutuplaşmalar, göçler, ambargo ve kısıtlamalar ticaret hayatını etkilerken, sorumluluk riskleri alanındaki türbülans devam ediyor. Tüm bu gerçeklerle karşı karşıya olan küresel reasürans piyasası özetle ' Risklerin giderek sıklaştığı ve verdikleri zararların büyüdüğü bu zamanlarda el ele vermeliyiz, riskinizi yönetin, azaltın, yok edebileceklerinizi ortadan kaldırın, her şeyi bizden beklemeyin' diyor.
"Sigortacılığın temeli dayanışmadır"
Sektör yeterli kapasite ve ödeme gücüne sahip ancak kaynaklar sonsuz değil. Diğer taraftan sigortalıların iklim değişikliği sonuçlarına yeteri kadar hazırlıklı olmadığını belirten risk yönetiminin öneminin altını çizerek, sürdürülebilirlik için sigortacıların ve sigortalıların işbirliğine her zamankinden fazla ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
2025 yenilemelerinin nasıl geçeceğine dair önemli ipuçları veren Baden Baden konferansı notları böyle. Konferans çıktıları ve diğer başlıklara göz atmak isterseniz, her gün yayınlanan günlük gazetelerinin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.
Sigorta şirketlerimizle birlikte Türkiye Sigorta Birliği de Baden Baden'daydı ve öncesinde hazırladıkları detaylı bilgi notlarıyla reasürörlere sektör performansı hakkında genel perspektif sunarak şirketlerimizin trete görüşmelerine destek verdiler.
Herkesin emeklerine sağlık.
#badenbaden #reinsurance #treaty #natcat #cyber #rateincrrease #politicalviolence #immigrants #construction #greentransition #cooperation #systemicrisks #earthquake #flood #hail #tornado #insurance #riskmanagement #modelling #ai #technology #crowdstrike #conference #riskanalysis #energy #tradecredit #surety #broker #agent #mga #ils #parametric
Comments