Sigortayla dolu dolu bir hafta başlıyor.
Hafta içi blogda etkinliklerin detaylarını paylaştığım 13. Sigorta Haftasının Gündemi Koruma Açıkları- Protection Gap.
Bilenlere tekrar olacak, yine hatırlatalım:
Koruma açığı, sigortalı ve sigortasız kayıplar arasındaki farkı ifade eden, toplumların ve ekonomilerin afetlere karşı ne kadar dirençli olduğunun göstergesi. Sigortanın olmadığı ya da eksik olduğu durumlar, işletmeler ve toplum için toparlanmayı zorlaştırdığından, büyük bir koruma açığı ekonomilerin felaketlerden çıkmadaki mali kabiliyetini düşürüyor..
Protection Gap 2023 Şubat ayındaki depremlerden sonra en çok konuşulan konulardan biriydi. Deprem bölgesinde sigortalılık oranının %4'lerde olması
( Koruma açığı %96) depremin yarattığı manevi yıkımın yanı sıra, ağır finansal zararın yükünün de ülkenin her bireyine yüklenmesiyle sonuçlanmıştı. Halbuki sigortalılık oranı daha yüksek olsaydı - yani korunma açığımız daha düşük olsaydı – zararın kayda değer kısmı sigorta yoluyla karşılanabilir, para pul derdine bu kadar çok düşmeden diğer yaraların sarılmasına daha çok odaklanabilirdik. Şimdi yaşadığımız ise, ekonomik zorluklarla uğraşmaktan kafamızı kaldıramadığımız için ilgilenemediğimiz pek çok sorunun yuvarlanan kartopu gibi giderek büyümesi, devleşmesi.
1 Ekim Salı günü başlayacak ve Koruma Açıkları temalı Sigorta Zirvesi'ne ülkemizden ve uluslararası sigorta piyasasından son derece kıymetli konuşmacılar katılıyor. TSB'nin de paylaştığı gibi; “Koruma açığı ekonomik istikrar ve bireysel güvenlik için önemli bir engel olmaya devam ediyor. Deprem gibi doğal afetler öngörülemez olsa da, uygun sigorta kapsamıyla mali sonuçları hafifletilebilir. “
Kayıp benim kaybım, olan bana olur, kime ne, diye düşünmemek gerekiyor. “Sigorta önemlidir” diyoruz. Çünkü riski yöneterek ve sigortaya transfer ederek öncelikle zor zamanlarda ihtiyaç duyabileceğimiz mali kaynaklarımızı korumuş oluyoruz. Bu yolla daha hızlı toparlanabiliyoruz, iyileşme çabuklaşıyor ve olumlu etkileri sadece bizi değil, bir arada yaşadığımız ve birbirimize karşı sorumlu olduğumuz topluma da fayda sağlıyor.
Sigortanın toplumsal faydası derken aslında kastettiğimiz, bu dayanışmanın ve biriktirdiğimiz kötü gün akçelerinin toplumun zarar gören kısmına deva olmasından, daha büyük zararlardan kaçınmaktan, taşınamaz gibi görünen ağır yüklerin kaldırılabilir, engelleri aşılabilir yapmaktan bahsediyoruz
Depremde bize bir şey olmadı diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.
2023 Şubat ayında gerçekleşen depremlerin Türkiye’nin ekonomisine etkilerine bakalım:
Depremlerde oluşan mali zarar 105 Milyar dolar olarak ifade edildi. Bu ülkemizin GSMH sının % 10'u kayboldu demek.
Bu kayba vatandaş boyutunda bakalım: IMF'nin Nisan 2024'te yayınladığı rapora göre 2023 yılında Türkiye'de kişi başına düşen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 12 bin 849 Amerikan dolarıydı, Bu ne demek, kundaktakinden en yaşlısına kadar hepimiz, depremde binlerce canımızla birlikte yıllık gelirimizin 1235 dolarını da toprağa gömdük.
Beklenen Marmara depreminin mali büyüklüğü 300 milyar dolarla ifade ediliyor, Marmara Bölgesinin GSMH deki payı %45,5 , sigortalılık oranı ise %10 ( korunma açığı %90) Bu rakamlara göre beklenen depremin bu ülkenin her vatandaşına vereceği mali kayıp yaklaşık 5.900 dolar olacak. TÜIK verilerine göre 2023 yılında hane halkı kullanılabilir net gelir (*) 6210 Euro ( yaklaşık 6.940 dolar), bu da beklenen depremin ardından ülkedeki her hane halkından birinin yıllık gelirini kaybetmesi anlamına geliyor. Yani kaçınılmaz sonuç: Yoksulluk, borçlanma ve ekonomik, daha da kötüsü siyasi bağımsızlık için tehdit.
Ülkemiz genç nüfusu ve büyük ekonomisi ile muazzam potansiyele sahip. Koruma açığının kapanmasına katkı sağlamak üzere sigorta sektörümüz tüm paydaşlarıyla birlikte hareket ediyor. Koruma açığının düşürülmesi kamu ve özel sektörle birlikte ülkenin her vatandaşının el ele verdiği koordineli bir çalışmayla ulaşılabilir. Sigortalılık oranının en yüksek olduğu Amerika Birleşik Devletinde kişi başı sigorta harcaması 9640 dolar. TSB'nin Arama konferansında paylaştığı istatistiklere göre Türkiye'de kişi başı sigorta harcaması 224 dolar. Önümüzdeki yıllarda, tepemizden eksik olmayan deprem ve afet gerçekleri dururken başımıza bir felaket gelmesini beklemeden kişi başı sigorta harcamalarının hızlıca 2-3 kat arttırarak koruma açığının azalmasına katkıda bulunmak sektörün temel hedeflerinden biri.
Sadece sigortalı olmak yetmiyor, aynı zamanda ihtiyaca uygun ve doğru sigortalı olmak gerekiyor. Eksik sigorta, eksik teminatlar, gelişmesi gereken risk yönetimi, risk algıları, risk farkındalığı başlıkları sürekli gündemde tutulmalı. Son zamanlarda bazıları basına da yansıyan hasarlarda, üzerinden bu kadar zaman geçmiş, herkes üstüne basa basa, altını çize çize defalarca dile getirmiş olmasına rağmen eksik sigorta ve eksik teminatlar olduğu kulağıma geliyor.
Önümüzdeki hafta yapılacak tüm etkinliklerde sigorta sektörü koruma açığını, demografik ve toplumsal değişimlerin sigortalılık oranına etkilerini, sektörün karşılaştığı zorlulukların üstesinden gelmek için stratejilerini, düzenleyici organların sigorta sektörüne destek olabileceği düzenleme ve ilerleme alanlarını, teknolojiyi, her geçen gün artan ve çeşitlilik gösteren riskleri ve etkilerini konuşacak, tartışacak.
“Müşteri Odaklılık” . Artık kişisel ihtiyaçlarımız o kadar hızlı değişiyor ki, geleneksel sigortacılık yaklaşımı, her zaman yanıt veremeyebiliyor. Parmağımızın ucunda, bir tıkla ulaştığımız dünya sektörü ve satış kanallarını kendisini yenilemeye mecbur kılarken, bildiğimiz ve çekindiğimiz risklerin yönetiminde uygun korunmaya sahip olmanın yolları daha stabil. Kısaca sektör, bu zamana kadar üstlendiği risklerin yönetiminde klasik ve bilimsel metotlarla faaliyetlerine devam ederken, diğer taraftan değişen beklentileri karşılamak klasik yaklaşımları güncel eğilimlerle harmanlayarak, uygun, pratik, esnek ve kolay ulaşılabilir çözümler sunmak durumunda. .
Bu yıl sigorta zirvesi TSB, TOBB- SAIK , STD işbirliği ile düzenleniyor. 16 yıldır Türkiye Randevusu'nu düzenleyen IUC'ın bu önemli buluşması da 13. Sigorta haftasında gerçekleşecek. Etkinliklere katılarak, ya da canlı yayınları, sosyal medya paylaşımları ve oturum sonuç bildirgelerini okuyarak takip edebilir, 3-4-5 Ekim de vaktiniz varsa hala güzel olan havalardan istifade ederek Antalya da fuara iştirak edebilirsiniz. Program detayları blogda.
Bu hafta boyunca, önemli bir görev de sigorta aracılarına düşüyor. Geçtiğimiz yılki zirvede etkinliklere sigortalıların katılmamış olması dikkatimi çekmişti. Kurumlarındaki sigorta uygulamalarını toplumla paylaşarak örnek olabilecek, sigorta sektöründen beklentilerini aktaracak sigortalıların bu etkinliklere daha çok katılması için aracıların hizmet verdikleri müşterilerini de davet etmeleri harika olmaz mı?
Sigorta Haftası'nda görüşmek üzere...
#sigortahaftasi #farkindalik #sigortasektoru #sigortazirvesi #tsb #seddk #reasurans #deprem #protectiongap #milliservet #ai #dijitallesme #acente #broker#TSB #SEDDK #HAZINE #TOBB #STD #KASIDER #kadin#farkindalik#protectiongap #fuar #zirve#konferans #asistans #FUTBOL #cocuk#awareness #singing #competition#fuar #fair#conference #rendezvous #IUC #GDP #GSMH
İlgili Blog Yazıları
Sigorta Haftası LinkedIn Paylaşımları
https://www.linkedin.com/posts/turkiye-sigorta-birligi_3-sigorta-zirvesi-ak%C4%B1%C5%9F%C4%B1-activity-7244257738208223237-sUl_?utm_source=share&utm_medium=member_android (*)Hane halkı kullanılabilir net gelir; TÜİK’in tanımıyla basitçe hane halkındaki her bir ferdin elde ettiği kişisel yıllık kullanılabilir gelirlerin toplamı ile hane bazında elde edilen yıllık gelirlerin toplamından bu dönem için ödenen vergiler ve haneye yapılan düzenli transferler düşüldükten sonra geriye hane halkı kullanılabilir geliri kalıyor. Bu gelirler; maaş-ücret, yevmiye, müteşebbis geliri ile emekli maaşı, dul-yetim aylıkları ve yaşlılara yapılan ödemeler, karşılıksız burs vb. ayni veya nakdi gelirler ile gayrimenkul kira geliri, haneye yapılan karşılıksız yardımlar, 15 yaşın altındaki fertlerin elde ettiği gelirler vb. olabilir.
Comments