top of page

DERS ZİLİ ÇALIYOR- OKULLAR NE DURUMDA?


Sıcak yaz tatili yavaş yavaş biterken hepimizin evlerinde okul telaşı başladı. Forması, kitabı, defteri derken, yine bir alışveriş, servis-yemek organizasyonu, uzun süredir görüşülmemiş arkadaşlarla buluşmalar derken, oldukça hareketli günler yakında. Ders zili çalıyor.


Tüm yaz boyunca okullarda çalışmalar devam etti. Öğretmenler yeni ders yılın müfredatlarını hazırlarken, okul binalarında boya, bakım, tamir, temizlik işleri yapıldı. Günün önemli bir kısmını okullarında geçiren çocuklarımız için iyi bir eğitimin yanı sıra, okul binasının güvenli, dayanıklı, sağlam olması da ailelerin aklındaki önemli konulardan biri.


Özellikle depremlerden sonra okul binalarının depreme dayanıklılığı ailelerin en büyük endişelerinden biri haline geldi. Depremin ne zaman olacağı belli değil, ya deprem çocuklar okuldayken olursa diye herkes çok endişeleniyor. Bundan birkaç yıl önce İstanbul ve çevresinde hissedilen 5’in üzerindeki depremde yaşadığımız kaosu hatırlıyorum da, telefonlar kitlendi, trafik kitlendi, herkes okula ulaşmaya çalıştı, çocuklarımızın güvende olduğunu öğrenene kadar hiçbirimizin içi rahat etmedi.


1999 Marmara depreminde kamu binalarında yaşanan hasarlar bu endişenin temel nedenlerinden biri. O günden bu yana okul binaları ya yeniden yapıldı ya da güçlendirildi. Yıllardır yaşadığım mahallede, sürekli kullandığım güzergahların üzerinde okul binalarının yenilenmesine tanık oldum. Bu çalışmalar elbette insanın içini biraz rahatlatıyor.


Hem bir anne hem de sigorta ve risk yönetimi alanında çalışan biri olarak bugün okullardaki riskler, risk yönetimindeki genel görünüm ve okul sigortalarından bahsetmek istiyorum.


Okullar, can parçamız evlatlarımızın gidip, gün boyunca ders gördüğü, oynadığı, yemek yediği yerler ama diğer tarafta sabit kıymetleri, eşyaları, personeli, tedarikçileri ile bir endüstriyel tesis gibi, kendine has dinamikleri ve riskleri olan binalar aynı zamanda.


Doğal Afetler

Risk yönetimi açısından bakıldığında okullar acil eylem planlarında pek çok endüstriyel kurumdan daha tetikte kurumlar. Yangın gibi bir afet durumunda yapılacaklar çok önceden belirleniyor; kurtarma ve tahliye provaları sık yapılıyor, öğrenciler ne yapacakları konusunda sıklıkla bilgilendiriyorlar. Tabi öğretmen otoritesi burada kilit nokta. Oğlum daha ilkokuldayken "Deprem anında ne yapacağız?" diye sorduğumda bana çök-kapan-tutun ve deprem sonrasında nereye gideceklerini tek tek anlattı. Kurumsal ve bilinçli okullarda durum böyle, ama daha ufak çaplı okullarda bazen talihsiz durumlar yaşanabiliyor. Mesela bir anaokulunda çıkan yangında, öğretmen çocuklarla asansöre binmişti, son anda çıkardılar , eğitim ve tatbikat yapılmadığında böylesi bilinçsizce davranışlar karşımıza çıkabiliyor.



Küçüklüğümüzde okul koridorlarında gördüğümüz sağlı solu yangın tüpleri bir de meşhur kırmızı kova kürekli yangın köşeleri vardı. Yeni modern yangın teçhizatları ve güncel yönetmelik nedeniyle olsa gerek son zamanlarda okullarda bu köşeleri görmediğimi fark ettim. 




Güvenlik

Yurtdışından gelen okullara yönelik yapılan saldırı haberleri çok ürkütücü. Çok şükür biz ülkemizde bunları yaşamadık, ancak güvenlik söz konusu olduğunda -hani tabiri yerindeyse- okulların Nasrettin Hoca’nın Türbesi’nden biraz hallice olduğunu söyleyebilirim. Okullara sadece öğretmen ve öğrenciler girmiyor, tedarikçiler, (yemek, temizlik, malzeme), ziyaretçiler , servisler ve okulun dışarıdan almaya ihtiyaç duyduğu hizmetlerle ilgili çalışanlar da okullara girip çıkıyor Okulun ilk ve son ders zili zamanlarında kapılarda ve yollarda oluşan kaotik manzara hepimizin malumu. Güvenlik prosedürleri oldukça insani ve gelişigüzel, zaten o karmaşık ortamda her şeyi gözlemek pek mümkün değil.  Açıkçası büyük ya da küçük şehir fark etmez okullar güvenlik yönünden bence oldukça zayıf halka. Okulun ana giriş kapıları dışında aslında hemen her okul sahasına başka bir noktadan kolaylıkla girmek mümkün. Bu da başta okuldakilerin can güvenliği olmak üzere, örneğin hırsızlık riski açısından değerlendirildiğinde gözlemlediğim eksiklikler.


Hepimizin gözbebeği evlatlarımızın güvenliği konusunda okullar önemli sorumluluklar üstleniyorlar, herhangi bir güvenlik açığına karşılık sanırım ilk yapılması gereken disiplinli ve katı şekilde güvenlik prosedürlerinin uygulanmasından geçiyor.  Okullar  MEB'ın okullarda güvenliğin sağlanmasına ilişkin 2018-10 sayılı "Okullarda Güvenlik Önlemlerinin Alınması Genelgesi"ne uymalılar.

 

Acil Durum Eylem Planları


Acil durum planları genellikle yangın veya deprem gibi konular için, ancak sel, fırtına yer kayması, güvenlik tehdidi gibi durumlar için planlar ne durumda diye merak ettim.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sitesinde "Okullarda Afet Riski Yönetimi Projesi" başlıklı bir projeye rastladım. Detaylarına buradan ulaşabileceğiniz proje, başta deprem olmak üzere Türkiye'nin yüksek riskli afet bölgelerinde seçilen okullarda öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul personelinin güvenliğini artırmak amacıyla, hasar görebilir nitelikteki okulların sismik riskinin azaltılması, afete karşı dayanıklı eğitim tesislerine erişimlerinin sağlanması ve güvenliğinin artırılması adımlarından oluşuyor. Projenin detaylı dokümanını incelediğimde ağırlıklı depreme dayanıklılık, çevresel faktörler, atık su yönetimi gibi konuların yer aldığını gördüm. Bakanlık en son 5 Ağustos 2024 tarihinde projeye ilişkin paydaş bilgilendirme toplantılarına dair duyuruyu da internet sitesinde yayınlamış.


Afetler sadece depremle ilgili değil, araştırmamda sel baskınları, yer kaymaları, fırtına gibi diğer doğa olaylarına karşı acil eylem planları konusunda bir dokümana rastlayamadım. Bu risklere karşı okullarımız ne kadar hazırlıklı?


En başta bir anne olarak oğlumun gittiği okulun bu konudaki hazırlıklarını merak ettim. Okulda öğretmen, öğrenci ve velilerden oluşan"Kriz Önleme ve Müdahale Ekibi" var ve ekibin görevleri, donanımı, yapılacaklar detaylı şekilde belirlenmiş. Okul binalarının bina sertifikalarından başlayarak depreme dayanıklılıkla başlayan plan, afet sonrası psikolojik takip ve travma yönetimi ve takibine kadar oldukça geniş bir içerikle hazırlanmış. Tabi merakım daha da arttı ve diğer okullarla birlikte devlet okullarındaki durumu da araştırdığımda -internetten bulduğum kadarıyla- her okulun kendi imkanları çerçevesinde acil eylem planları yaptığı ya da yapmaya çalıştığını okudum. Acil eylem planları her okulda farklı seviyelerde ve bu büyük makas milyonlarca öğrenci ve öğretmen için bence bu çok büyük bir açık. 2015 tarihli araştırmada bulduğum amacı okul afet ve acil durum yönetimi planlarının önemine dikkat çekerek, plan esaslarını vermek, planların hazırlanması hususunda yol gösterici olmak ve okullarda etkin bir şekilde uygulanmasına katkı sağlamak olan çalışmanın ekli bağlantıdaki kılavuzun ön yazısı da duruma aslında özetliyor;

“Türkiye başta deprem olmak üzere sel, heyelan, kaya ve çığ düşmesi, çamur akması, hortum ve fırtına gibi doğa kaynaklı olayların yanı sıra, yangın, kaza, gıda zehirlenmesi, salgın hastalık, şiddet ve terör gibi insan kaynaklı olaylarla da çok sık karşılaşmaktadır. Günün önemli bir kısmını okullarda geçiren 25 milyon öğrencinin de bir afet veya acil durumla karşılaşma olasılığı oldukça yüksektir. Olası bir afet ve acil durumdan öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer çalışanların etkilenmemesi veya en az şekilde etkilenmesi için her okulun mutlaka afet ve acil durum planının olması ve bu planın etkili bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Türkiye’de maalesef bu konuya yeterince önem verilmemiş, okulların afet ve acil durum planlarını hazırlamalarıyla ilgili yeterince araştırma ve çalışma yapılmamıştır. Çalışmamızın amacı okul afet ve acil durum yönetimi planlarının önemine dikkat çekerek, plan esaslarını vermek, planların hazırlanması hususunda yol gösterici olmak ve okullarda etkin bir şekilde uygulanmasına katkı sağlamaktır”


Okullardaki acil eylem planlarının önemine dikkat çekmek isteyen STK lar, geçişte rehber kılavuzlar hazırlamışlar. Bir tanesi de 2009 tarihli Güvenliyasam.org sitesinin "Eğitim Kurumları İçin Acil Yardım Planlama Rehberi"


Son derece önemli bir kuruluş olan AFAD'ın Eğitim Kurumları İçin Afet ve Acil Durum Yönetimi  Plan Örneği'ne buradan ulaşabilirsiniz. AFAD kılavuzunda okulun afetlere karşı hazırlık durumunu anlayabilmek adına hazırlanmış anketler, planlama önerileri, aşamaları detaylı şekilde yer alıyor.  AFAD'ın düzenli olarak deprem ve diğer afetler konusunda farkındalık amaçlı eğitim ve tatbikatlar düzenlendiğini görmek sevindirici. 2023 yılında "Okulum Afete Hazır" başlıklı bir yarışma da organize edilmiş. İlköğretim ve ortaöğretim düzeyinde öğrenim gören öğrenciler ile veli, öğretmen, okul çalışanı ve idarecilerin katılabileceği yarışma MEB, İçişleri Bakanlığı ve AFAD işbirliği ile düzenlenmiş. 2023 yılında bu yarışmaya katılan okullar çeşitli ödüller kazanmışlar . AFAD internet sitesinde tüm listeyi bulamadım. Yine de okul, öğrenci veli işbirliği ile afet bilincinin yerleşmesi, hazırlıklı olmanın önemi ve farkındalık açısından başarılı bir proje, umarım devamı olur.


Okulların Sigorta Programları

Müşteri temsilcisi olarak çalıştığım zamanlarda , sigortalı gruplarımın bazılarının okulları da vardı. Grubun sigorta programı ile birlikte okulların riskleri için de sigortalar yapılırdı. Yıllar sonra tesadüfen bir okulun sigorta ihalesiyle karşılaşınca, alışkanlık tabi, neler yapılıyor diye baktım. Değişen çok şey yok. Sabit kıymet sigortaları, okul sorumluluk sigortaları ve ferdi kaza. Oldukça standart içerikli sigortalar. Okulların sigorta programlarında yıllardır değişmeyen durum aklıma takıldı açıkçası. Gelin şimdi okulların risklerine ve bunun karşılığında sigorta sektörünün çözümlerine hızlıca göz atalım:


Sabit Kıymetler-  Okullar öğrencilerin yaşları ve sınıflarına göre farklı binalardan ve dersliklerden oluşuyor. Genellikle 3-4 katlı olan bu binalarda derslikler, laboratuvarlar, ofisler, öğretmen odaları, resim-müzik atölyeleri, gösteri veya konferans salonları, spor salonları, teknik odalar veya binalar, güvenlik, bahçe duvarları, kafeterya gibi tesisler var. Bazı okullarda ise daha kapsamlı; spor salonları, yüzme havuzu, basket, voleybol sahaları, daha çok kişi kapasiteli gösteri salonları, galeriler, otopark , mağaza, yollar gibi tesis ve binalar mevcut. Okullar bu kıymetler için bilindik sabit kıymet sigortaları yaptırıyorlar. Genellikle bütçeleri kısıtlı olduğundan makine kırılması, elektronik cihaz gibi teminatları almıyorlar.


Binlerce öğrenci öğretmenlere emanet. Okulun büyüklüğüne göre öğretmen adedi yüzerlerce olabiliyor. Sadece öğretmenler değil, idari personel, muhasebe, güvenlik teknik bakım derken okulların personel sayısı aslında oldukça fazla. Personeller için genellikle sağlık sigortası yaptırılıyor. Okullarda iş sağlığı ve güvenliği yine MEB'ın 2014 tarihli genelgesiyle düzenlenmiş. İşveren sorumluluk sigortalarına çok rastlamadım.

 

Öğrencilere gelince, okullar kendilerine emanet olan çocukların okul sınırları içinde yaşayabilecekleri kaza ihtimaline karşı ferdi kaza sigortası yaptırıyor. Ferdi kazanın ana teminatı ölüm/sürekli sakatlık. Binlerce öğrencinin olduğu okullarda öğrenci başına alınan ferdi kaza limitleri ise oldukça düşük kalıyor. Bu arada ferdi kaza 15 yaş altı çocuklarda ölüm vakası olursa sadece cenaze masraflarını karşılıyor- farkındayım, iç ürpertici ama, durum bu. Bazı okulların öğrenci, veliler ve ziyaretçileri kapsayan, kaza, yaralanma, zehirlenme gibi durumlar ve okul dışındaki geziler de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı okul sorumluluk sigortası var.


Ulaşım

Okullara ulaşım genellikle okul tarafından sağlanan servis araçları/firmaları aracılığı ile yaptırılıyor. Bu araçlar okul taşımacılığı için araç içinde belirli güvenlik önemlerini almak zorundalar. Aynı zamanda trafik sigortaları ve yolcuları için zorunlu koltuk ferdi kaza sigortaları yaptırmaları zorunlu. Servis araçlarının geçerli sigorta korumalarının olduğunun kontrol edilmesi son derece önemli bir sorumluluk.

 


Büyük Tehdit- Siber

Okullar siber suçlar için oldukça kolay bir hedef. Açıkta kalan bu kocaman riske karşılık okulların bu konudaki farkındalığı izlediğim kadarıyla düşük. Defter kalemden bilgisayar ve tabletlere geçilen eğitim sistemi ile yaşıyoruz. Okulların çoğu artık dijital platformlara üye, öğrencilerin genel durumları, aile bilgileri, hatta bazı özel notları okulların sistemlerinde kayıtlı. Hemen her mahrem bilginin tutulduğu okul kayıtları ne kadar güvende? Ya da istenmeyen bir durum olur ve veri sızıntısı olursa okullar bu duruma karşı ne kadar hazırlıklılar? Siber güvenlik okullar için önemli bir sorun. Elinde akıllı telefon bulunan ve okulun bilgi ağına bağlı olan her kişi aslında okulun bilgi sistemleri için bir tehdit olabilir. Okullar siber risk farkındalığını idari yönetmelikleri ve ders müfredatı içinde detaylıca ele almalı. "Siber Güvenlik ve Sorumluluk Sigortaları" okullar için son derece gerekli ama bir o kadar da yüksek maliyetli bir sigorta çözümü.


Okulların karmaşık risklerine ve herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda evlatlarımızın, öğretmenlerimizin zarar görmesi gibi aklımıza bile getirmeye istemeyeceğimiz sonuçları dikkate alındığında, risk yönetimi ve karşılığındaki sigorta programları açısından alınması gereken yolun uzun olduğunu söylemek mümkün. Son derece yüzeysel ve her yıl yapılan standart sigorta programlarının okullardaki risk yönetimi seviyesine göre düzenlenmesi, sigorta şirketleri ve risk mühendislerinin ortaklaşa çalışmalarıyla sadece mevzuata uygunluk değil, gerçek anlamda hazırlıklı olma durumunun sağlanması gerekli. Diğer taraftan, sigortaların maliyetleri oldukça yüksek. Okulların sigorta edilmesinde devlet desteği düşünülebilir. Diğer taraftan sürdürülebilir bir sigorta programı açısından "Risk Mühendisliği" okullar açısından son derece gerekli ve süreklilik gerektiren bir hizmet olarak öne çıkıyor.


Okul denince bugün ilk öğretim ve liselerden bahsettim. Ancak, meslek okulları gibi özel donanımlar içeren okullar, özel eğitim okulları, anaokulları, kurslar ve üniversiteler de bu başlık altında yer alıyor.


Milyonlarca öğrenci için ders zilinin çalmasına çok az kaldı. Tüm öğrencilerimize başarılı ve keyifli ders yılı diliyorum.



Faydalı bağlantılar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


bottom of page