top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

GELECEK VE GELECEĞİN ÖTESİ -TSB ARAMA KONFERANSI



Eylül ayı sigorta sektörü için oldukça hareketli geçiyor. TSB'nin 18-19 Eylül'de düzenlediği Arama Konferansı sektörün pek çok paydaşının katılımıyla oldukça hareketli ve verimli geçti.


Günümüzde organizasyonlar esnek ve tüm çalışanlarının da yönetsel kararlara katılımını destekleyen bir yönetim anlayışını benimsemeye başladılar. Bu yaklaşım interaktif bilgi paylaşımını teşvik ederek, değişim ve gelişmeye herkesi dahil ediyor, sürdürülebilirliği destekliyor; taraflar kendi dünyalarında karşılaştıkları zorlukları ve belirsizlikleri paylaşma fırsatı buluyor. Yaşanan değişim ya da uygulamaların ilgili tarafların hayatını karmaşıklaştırmasının üstesinden gelmenin en etkili yolu, ortak akıl.


Geçtiğimiz hafta TSB Başkanı Uğur Gülen'le sohbetimizin notlarında bahsettiğim Arama Konferansı kurumların ve sektörlerin ortak akıl yaratmasını hedefleyen, katılımlı ve hızlı eyleme geçmeyi amaçlayan bir planlama metodolojisi.


TSB'nin organizasyonu ve Oğuz Babüroğlu ile ekibinin uzmanlığıyla 18-19 Eylül'de gerçekleştirilen Arama Konferansı'na, aramaya gönüllü onlarca sektör paydaşı katıldı. Sektörün farklı alanlarındaki kurum, şirket ve derneklerden gelen katılımcıların hepsi, tüm çalışmalar ve beyin fırtınası seanslarında bilinenlerin yanında görünmeyeni, yaşananı anlattılar.


Türkiye Sigorta Sektörü

Konferansın başında TSB Türkiye'deki sigorta sektörü hakkında bilgiler verdi. Türkiye ekonomisi dünyanın ilk 20 ekonomisinde 18. sırada, ama sigorta sektörümüz küresel sigorta piyasasında hayat dışı sigortalarda %0,4 lük dilimle 27., hayat branşında %0,1 pay ile 46., genel prim üretimi %0,3 lük payla 36. sırada. Kişi başına düşen primde 224 dolar ile dünyada ve Gelişen Doğu, Ortadoğu ve Asya ülkeleri 50. sıradayız; ilk sıradaki ABD'de ABD de kişi başı prim 9.640 dolar. Sigortalı penetrasyonu %2,2 'lerde- gelişmiş ülkelerde bu oran %40'ların üzerinde. Ülkemizin nüfusu, yatırımları ve risk başlıkları düşünüldüğünde sektörümüzün potansiyelinin altında kaldığı görünüyor.


Sektör her yıl prim hacmi olarak büyüyor ancak, 2024 sonu hedef 1 Trilyon TL prim üretimi. Bu büyüme pazarın büyümesinden ziyade maliyetlerin artmasından kaynaklanıyor. Prim üretiminin %52'si acenteler vasıtasıyla üretiliyor. Sigorta sektörü ülkemiz için de oldukça önemli bir kurumsal yatırımcı: 2024 ilk yarı itibariyle tüm sektörün ekonomiye sağladığı fon tutarı 1,5 Trilyon TL.


Dünyada olup bitenleri, ülkelerin, kurumların "risk" başlığı altında tartıştıkları konuları elinden geldiğince takip etmeye çalışan biri olarak Arama Konferansı öncesinde trafik sigortası ve komisyon sarmalında tıkanıp kalmaktan endişe duymadım desem yalan olur. Bırakın endişe duymayı, konu o kadar hızlı geçildi ve katılımcılar o kadar hevesle güncel ve geleceğe odaklı fikirler paylaşıp, projeler ürettiler ki, gerçekten toplumla bu kadar iç içe olan sektör temsilcilerinin bakış açıları ve geleceğe dair ortak beklentilerini duymak herkesi çok mutlu etti.


Çeşitlilik ve Çok Seslilik, Farklı Perspektifler


Grup çalışmalarında bir reasürans şirketi yöneticisi ile kamu temsilcisi, yabancı sermaye derneği, tahkim avukatı, acente, elementer sigorta şirketi, bireysel emeklilik, sağlık, taşımacılık sektörü gibi hayatın normal akışında birbirlerine her zaman denk gelmeyen ama aynı ekosistemin parçası olan taraflar aynı masada; biri söylüyor diğeri ekleme yapıyor, kendi veya temsil ettikleri yapıların perspektifinden durumun nasıl göründüğünü paylaşıyor, bilmediklerini öğreniyor, ortak sorunlarda buluşuyor ve üste çıkmadan "sıfır hiyerarşi" kafa kafaya veriyor.


Geleceğin Ötesi

İlk olarak beyin fırtınası ile başlayan konferansta iklim değişikliği, big data, sigorta bilincinin artırılması, dijitalleşme, deprem, mevzuat, demografik değişimler, yeni jenerasyon, jeopolotik gelişmeler, raporlama, yabancı sermaye, denetim ve eğitim, istihdam, sigorta açığı, siber tehditler, sürdürülebilirlik, karbon salınımı gibi harika başlıklar belirlendi.


Daha sonra başlıkların olumsuzlukları ile akımlara odaklanılan grup çalışmalarıyla iki gün boyunca devam eden ve üyelerinin sürekli yeniden karıldığı grup çalışmalarında, sektördeki tüm katılımcılar üretilen fikir ve projelerin hayata geçirilmesi adımlarını ayrı ayrı planladılar. Grupların tümünün ilk odağı "Sigortalı".


Sigortalı ne söylüyor? Bir zarara uğradığında bunun hızlı şekilde telafi edilmesini istiyor; sektörün jargonunda, kendi içindeki aksaklıları arasında boğulmak istemiyor, güvenmek istiyor.


Sektör ne söylüyor ? Maliyetin, serbest primin baskılandığı ortamda bu matematik hayatımızı zorlaştırıyor, yüzlerce kanun ve mevzuatla uyumlu çalışmak zorundayım, rekabette barış ve güveni tesis etmeliyim, kaliteli iş gücü temininde sıkıntı yaşıyorum, yatırımcıların ilgini çekecek atılıma ihtiyaç var.


Adından sektörü daha da yükseklere taşıyacak hamleler ne olmalı? Metot ne olmalı, neye ihtiyaç var, gibi çözüme ve fikir üretmeye teşvik eden sorularla günün sonunda sektörümüzü görmek istediğimiz yer, hedeflerimiz, yeni ve yaratıcı sigorta çözümleri, mevzuata ilişkin öneriler ve beklentiler teker teker yazıldı. Sigorta bilincinin yerleşmesi, farkındalığın artması için eğitim, iletişim, itibar, yeteri kadar iyi faydalanılmayan büyük veriye (big data) yönelik projeler tüm katılımcıların önerileri ve tespitleriyle tasarlandı,


Her çalışma sonrası grup sözcüleri sonuçları tüm katılımcılara sundu, diğer katılımcılar önerilerini ekledi ve konsolide edilmiş, net bir vizyon, misyon , hedefe ulaşmak için adımlar ve yönetişim rolleri ortak akılla belirlendi.


"'Sigortacı Hasar Ödemez' algısı değişmeli"


Arama konferansına katılan herkesin birleştiği nokta sigorta bilincinin artırılması ve farkındalık. Prim üretiminde yaklaşık %67 paya sahip aracılara burada çok önemli sorumluluk düşüyor. Sigorta şirketleri sigortalı ile hasarda tanışıyor. Sigortalı için sigortacı, acentesi ya da brokeridir. Sektör, sigorta aracılarının yetkinliklerinin artması, eğitimlerin artırılması, uzmanlaşmaları yönünde çalışarak, toplumsal bilgilendirme ve sosyal sorumluluk çalışmalarıyla destekleyerek, "Sigortalı Deneyimi"ne çok olumlu katkılar yapabilir.


"Ekosistem işbirliklerinde barış ve güven"

Daha önce de pek çok defa dile getirildiği gibi, sigorta çok büyük bir ekosistem. Her sigorta branşında farklı sistemlerle çalışan sigorta sektörü kendi yaşadığı zorlukların yanı sıra, sigortalıya dokunan taraf olarak birlikte çalıştığı ekosistemlerin dinamiklerini, zorluluklarını ve değişimlerini hem ekonomik hem de itibar açısından direkt etkileniyor. Düzenleyici kurumlar yani kamu kuruluşları da konferanstaydı ve grup çalışmalarına aktif katıldılar. Herkes notlarını aldı.


Arama konferansına katılan ekosistem temsilcilerinin her konuyu enine boyuna tartıştığı ve katkı verdiği bu çalışma, ileride paylaşılacak çıktılarıyla, sektörümüzün gelecekteki 10 yıllık hedeflerine ışık tutuyor, paylaşımlı ve katılımcı yönüyle de son derece umut verici ve sevindirici aynı zamanda.


Paylaşılan konuların ve önerilen projelerin hiçbiri imkansız değil, uçuk değil. Elimizdeki kaynaklarımız var ve bu kaynaklar hedefleri gerçekleştirmeye yeterli, eksik olanları da hızla tamamlamak mümkün. Konferansın çıktılarını takip eden bir yürütücü komite kurulacak. Başta kendimi bu komiteye aday gösteriyorum, diğer katılımcıların da aynı hevesle aday olacaklarına eminim.


İzlenimim şu ki, artık temcit pilavı gibi sürekli dile getirilen sorunlarla kimse daha fazla vakit ve güç kaybetmek istemiyor. Sigortalıların yarısından fazlasıyla uçtan uca tüm hizmetleri yöneten acenteler, dijitalleşmeyi tehdit olarak görmek yerine, yüksek teknoloji ve dijitalin gücünden faydalanarak mükemmel hizmete odaklanmalı. Tüm ekosistemlerinde gömülü bir hazine olan BigData ve yapay zekanın etkin kullanımı ile sektör, sigortalıyı başa koyarak, enerjisini ve kaynaklarını verimli kullanıp, yetkinlikleri artırarak, gümbür gümbür gelen yeni neslin perspektifine, iş yapış şekillerine, değişen risklere, yeni iş modellerine ve ihtiyaçlarına uygun çözümler bulup alacağı aksiyonlarla geleceğin ötesine ve dünya sıralamasındaki yerini değiştirecek hamlelere hazır.


Tüm paydaşları bir araya getirerek, herkesin sesini duyuran bu konferansı düzenledikleri ve beni de davet ettikleri için TSB'ye; balarısı gibi çalışkan ekibi ve müthiş enerjisiyle bu iki günü süper üretken geçirmemizi ve çorbada tuzumuzun bulunmasını sağlayan Oğuz Babüroğlu'na teşekkürler.


Çok güzel oldu. Emeklerinize sağlık.


TSB Arama konferansından anlar, sohbetler videoda, iyi seyirler






Noyan Doğan Sigorta Gazetesi - Arama Konferansı İzlenimlerim





Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page