top of page

HAYAT HER ZAMAN AÇIK BİR KAPI BIRAKIR

Merhaba,


Bu sakin Pazar gününde haftalardır üzerinde çalıştığım projemi sizlerle paylaşmaya hazırlanıyorum.

Tüm sosyal medya hesaplarımda paylaştıklarım ve daha fazlası için sizlerle daha çok iletişim kurabileceğimiz, sorularınız ve ihtiyaçlarınız için çözümler geliştirebileceğimiz yeni bir platformu hayata geçirecek olmanın heyecanı içindeyim.

Her kurum ya da birey zorunlu ya da tercih olarak sigorta yaptırmaktadır. Genel olarak bilinen sigorta ürünleri konusunda bile kimi zaman ek bilgi ve danışmanlığa ihtiyaç duyulmaktadır. Kurumsal riskler söz konusu olduğunda ise sigorta içeriği karmaşıklaşır, ilgili pek çok kanun, uygulama devreye girer.


Ne yazık ki bilginin eksik olduğu, ürünün aslında bilinmediği iş işten geçip hasar gerçekleştiğinde ortaya çıkar. Bu durum başta sigortaya karar verenler olmak üzere pek çok kişiyi zor duruma sokar. Verilen kararlar sorgulanır, poliçe kapsamına göre hareket eden sigorta şirketi ile ilişkiler gerilir hatta kopma noktasına gelebilir.

Risk gerçekleşmediği zaman pahalı ve gereksiz bir maliyet gözüyle bakılan sigortanın, hasar oluştuğunda beklendiği gibi devreye girmediği durumlarda yaşanan hayal kırıklığı kısır


döngüsü nedeniyle sektör istenilen atılımı yapamıyor. Sigorta mantığının ve ürünlerin iyi tanınmaması, sigorta aracılarının belli başlı ürünler dışında birey ya da işletmelerin asıl ihtiyaçlarını belirlemedeki eksiklikleri, sigortanın aslında bir satın alma olmadığı aksine risk devri olduğu ve riski devredenle devralan arasındaki net iletişim, bilgi alışverişi ve koşulların dikkate alınarak anlaşma yapılması gerektiğinin farkında olmak sonradan ortaya çıkabilecek sorunları azaltabiliyor.

Bu nedenle sigortanın son dakikaya bırakılmadan, aceleye getirilmeden, ihtiyaçlar belirlenip, bu ihtiyaçlara en geniş şekilde cevap veren sigorta kapsamı belirlendikten sonra yaptırılması, kapsamın iyi anlaşılması ve her sözleşmede olduğu gibi tarafların sorumluluklarının baştan belirlenmesi önem taşıyor.

30 yıla yaklaşan profesyonel hayatımda sigorta sektöründe 23. Yılımı tamamlamak üzereyim. Tesadüflerle başladığım bu sektör, bana iş hayatının o zamana kadar görmediğim dinamiklerini tanıma fırsatı verdi. Bir Yönetim Kurulu Başkanı, Bir Genel müdür, CFO bakış açısını tanıma ve anlamama yardımcı oldu.


1994-1999 İnsan Kaynakları ve yönetim danışmanlığı şirketlerinde proje yöneticisi, işe alım projeleri, Performans yönetimi konularında çalıştım.1999 yılında Axa Oyak ve Nordstern İmtaş birleşmesi sonrası kurulan Axa Oyak Hayat Sigorta şirketinde birleşme sonrası organizasyondaki yeni roller, iş modelleri, iletişim, basınla ilişkilerde Genel Müdür Asistanı olarak görev yaptım. 2000 yılı sonunda Nart Sigorta Brokerliğine adım attım. Bu mesleği öğrenmeme çok katkısı olan kurumda başta Türkiye de faaliyet gösteren lokal ve uluslararası pek çok şirketin kurumsal risklerinin sigortaları ile ilgilendim. Pek çok sigorta şirketi ile yıllardır devam eden güzel dostlukların temeli bu yıllarda atıldı. 2005 yılında dünyanın en büyük global brokeri olan Marsh’ın Türkiye Ofisindeki Risk Yönetimi departmanında başlayıp 13 yıldan fazla yaptığım görevler ve sorumluluklarım sayesinde ülkemizin önde gelen büyük holdinglerinin sahipleri, Yönetim Kurulları, üst düzey yöneticileri, Risk Yöneticileri ve bu profesyonellerin ekipleri ile beraber çalıştım. Marsh tarafından satın alınana kadar görev


yaptığım JLT de ise global bir şirketin butik hizmet anlayışı ile sigorta dinamiklerini nasıl ustaca harmanladığına dönüştürdüğüne tanık oldum. Son 3 senedir göre yaptığım Sigortayeri ise, bu zamana kadar çok tecrübem olmayan Dijital Sigortacılık ve Müşteri tarafı konusunda yepyeni deneyimler edindiğim bir yer oldu. Karşılıklı emek verilen bu kurumlardaki yılların bana katkısı büyük.

Tüm projelerimde profesyonellerin stratejileri, risklere bakışları, krizlere reaksiyonları, sigorta aracıları ve şirketleri ile yürüttükleri müzakerelerdeki davranışları gibi ufkumu açan, deneyimin önemini daha da pekiştiren pek çok duruma tanık oldum. Özellikle çok uluslu şirketlerin sigortayı bir kurum fonksiyonu olarak değerlendirdiklerini, genellikle maliyet olarak görünen sigortanın bu strateji ile bilinenin çok ötesine geçtiği, şirketin hayat damarlarından biri haline geldiğini gözlemledim.


Bu sayede hala sıkı iletişimde olduğum yurtiçi ve yurt dışında pek çok sigorta şirketi, reasürör, UW ile tanışma ve beraber çalışma fırsatım oldu.

Kurumların yüklü miktarlarda prim ödedikleri sigortaya karar vermeden öncesi süreçlerindeki eksiklikleri ve bu eksikliklerin nelere yol açtığına defalarca şahit oldum. Kurum ya da birey fark etmez, herkes danışmanlığa ihtiyaç duyar, sigorta karmaşık bir ürün. Aracılık eden kurum ya da kişilerden sigortalılarını iyi tanımaları, yetkin olmaları, uzmanlıkları, tecrübeleri ve bakış açıları ile yol göstermeleri beklenir. Sigorta kurum ve bireylerin hayatlarındaki değişimlerle beraber sürekli güncellenmeye ihtiyaç duyan ve geliştirilmesi gereken bir ürün olduğundan sigorta danışmanı ile sigortalı arasındaki ilişki de sürekli olmalıdır.

Tüm bunlar her defasında beni sürecin en başına- sigorta yaptırırken doğru danışmanlık alınması gerektiğine getiriyor. Sigorta yaptırırken aslında hasar anında nasıl bir hizmet alınacağına da karar veriliyor.


Doğru yapılmamış her sigorta pahalı bir maliyettir ve güveninizi sarsar.

“Masada sizinle aynı tarafta”, sizin gerçekleriniz, sizin dinamiklerinizle kararlarınıza yardımcı olmak için buradayım.

Görüşmek üzere



36 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


bottom of page