top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Turker

KRİZ SONRASI; YARALARI SARMAK ve ANLAYIŞI DEĞİŞTİRMEK


Büyük bir acıyla yaşıyoruz kaç gündür.

Çaresiz hissediyoruz.


Bu kadar geniş alanda yaşanan yüzyılın felaketinde, ilk saatlerde her yere aynı anda yetişmek gerçekten imkansız. Bu herkes tarafından anlaşıldı ancak sonrasında olanlara aynı anlayışla yaklaşmak hata olur.


Kriz yönetimi; kamu, özel kuruluş ve tüm kurumlarda hayatlarının önemli bir parçası olmak zorundadır. Kriz yönetimi ile öngörülebilir krizlerden korunabileceği gibi, krizlerle nasıl başa çıkılacağı ve eski duruma nasıl dönüleceği belirlenir.

Kriz yönetimi çok yönlü düşünmeyi gerektirir. Krizler liderlik, yetkinlik, karar alma, uzmanlık, planlama, koordinasyon, işbirliği, uygulama gibi kritik özelliklerin anında devreye girmesi gereken durumlardır. Tüm bunları etkin kılan ise tecrübedir.


Hepimizi acıya boğan bu afette, isyanın ve acının artmasının temel nedenlerinden biri de bu özelliklerin beklenenin altında kalması oldu. Çünkü bunu ilk kez yaşamıyoruz. Son yıllarda Van, Düzce, Elazığ, İzmir de depremler, Giresun, Kastamonu' da seller, Tüm Ege ve Akdeniz ormanlarını kasıp kavuran yangınlar oldu. Bu kadar çok felaketten sonra, tüm bunlardan ders almış, çok daha organize ve disiplinli bir kriz yönetimi beklentisi vardı. Kamu ve özel tüm kaynaklar bölgeye aktarılsa da günledir o kadar çok yönüyle tartışıldı ki, her biri tek başına incelenip eksiklerin ve yanlışların düzeltilmesi gereken ayrı bir başlık.


Afet bölgesindeki kaosa, tüm ülkeye yayılmış kaos eklendi. Korku, kaygı, endişe, öfke ve tahammülsüzlük hakim oldu. Temel korunma, barınma ve bakım ihtiyaçlarının giderilmesiyle eş zamanlı olarak felaketin kurbanları ve toplumun psikolojik durumu da acilen ele alınması gerekenlerin başında geliyor. Toparlanma ancak psikolojik iyileşme ile mümkün olabilir.


Her geçen gün ortaya çıkan gerçekler acıların önüne geçiyor. Bölgedeki halk hala tam olarak kurulamamış barınma merkezlerinde, ne kadar süreceği belli olmayan bir süre yaşayacak.

Hayat döngüsü yaşamı tekrar yeşertecek, herkesin sorumlulukları devam ediyor, herkesin daha uzun süre desteğe ihtiyacı olacak. Kısa sürede gündeme gelecek olan işsizlik ve ekonomik sonuçlara henüz yeterince değinilmedi. Bu zorlu ve kritik konuların çözümleri acilen devreye alınmalı. İnsanların çoğu evlerini, yurtlarını, topraklarını terk etmek istemeyecektir. Ekonomik canlanmanın yerinde başlatılması normale dönüşü destekleyecektir. Bu nedenle arama kurtarma çalışmaları ve üzücü can kayıpları haberlerinin gerisinde kalan bölgedeki endüstrinin deprem sonrası durumuna dikkat çekmek istiyorum.


Bu zamana kadar endüstriyel kurumlar hakkında basında çıkan birkaç haber dışında detaylı bilgi alamadık. Önemli sanayi ve enerji üretim tesislerinin, barajların, boru hatlarının, lojistik merkezlerinin, Kobilerin bulunduğu bölge %10 ile ülke ekonomisinde önemli paya sahip. İyileşme için sanayinin, can damarı olan küçük işletmeler, ticaret ve lojistik zincirlerinin yaralarının da acilen sarılması gerekiyor.


Sigorta bu günler için,

Sektörün hasarlara prensipler doğrultusunda yaklaşacağı muhakkak, sigortacılar hasarı ödemek ister. Sigorta şirketleri, risklerini transfer ettikleri reasürans piyasasının şartlarını uygulamak zorundadır. Bu depremin sigortalı zararlarının önemli kısmı küresel sigorta piyasası tarafından ödenecek. Sigorta eksperleri bölgede hasar tespit çalışmalarına başladılar.


DASK, sigortalı konutlarda , ticaret ve sanayi kurumları için de sigorta şirketleri devrede olacak.


Bilmediğimiz, sigortalı kurumların risk önlemlerinin devreye ne kadar girdiği, zararların boyutları ve iş sürekliliği planlarının etkinliği.

Sektör, poliçelerin teminatları ve sigorta temel prensipleri çerçevesinde hasarlara katılacaktır. Aylardır paylaştığım risk yönetimi, risk önlemleri, sigorta bedelleri, teminat kapsamı gibi konuların nasıl gündeme geldiğini ve pratikte nasıl uygulandığını hep beraber tecrübe edeceğiz.


Sanayi kuruluşlarının, 2 yılı aşkın süredir devam eden pandemi sonrası zayıflayan planlı bakım ve risk önlemlerinin hasarı büyüten sonuçları ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu perspektiften baktığımızda , bu büyük olayda , can güvenliği, afet yönetimi, yapı kalitesi, hasar önleme ve hasarın büyümesini önlemeye yönelik tedbirlerin yeterliliği, iş sürekliliği, hasarın büyümesine yönelik tedbirler ve rutine dönme hızı Türk risklerinin algısında önemli etkisi olacak. Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay önemli ve kritik sanayi bölgelerimiz. Buradan çıkarılan sonuçlar, ülkenin geri kalanındaki sınai riskler sigorta edilirken önemli referans olacak.


Kurumsal risk danışmanları olarak yıllarımızı risk yönetiminin önemini anlatarak geçirdik. Risk ve kriz yönetiminin kağıt üstünde var olan ama uygulamada geçiştirilebilen konular olduğunu inkar etmeyelim. Yaşananlar, bir felaketi beklemeden hazırlıklı olmanın, iş bölümünün, koordinasyonun, tatbikat yapmanın ve edinilen tecrübelerin hayata geçirilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Daha önce de defalarca altını çizdiğim gibi, sigorta yaptırırken prim değil, risk yönetimi kalitesi ve daha da önemlisi bunun dokümanlarda değil, uygulanması ve sürekli aktif tutulması önemli. Sonrasına değil, öncesine odaklanacak şekilde düşünce yapımızın, anlayışımızın değişmesi gerekiyor.


Psikolojik etkileri kadar ekonomik sonuçları toplumun her bireyini ilgilendiren bu büyük felaketin yaralarını hep beraber saracağız.


Hepimize tekrar geçmiş olsun.
















21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page