top of page

PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİDİR.

25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Uludağ Ekonomi Zirvesi (UEZ) var.  UEZ 2024'ün teması “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zeka Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek”. Bu tema kapsamında iş dünyasının gündemindeki büyüme, sürdürülebilirlik, teknolojik dönüşüm, yeni nesillerin eğitimine ve geleceğine yatırım gibi konuların gelecekte nasıl şekilleneceğinin ele alındığı 14 panel düzenleniyor. Konuşmacılar iklim krizi, bölgesel çatışmalar, savaşlar ve ekonomik bloklaşma gibi günümüzün çıkmazlarının global ekonomiye etkisine yenilikçi bir bakış açısı gerektiğini vurguluyor. Ülkemizin büyük holding ve sanayi gruplarının liderleri kar odaklılıktan sorumlu davranmaya dönüşüm, değer odaklı liderlik, toplumsal yatırım programları, çevre ve israf, sürdürülebilirlik, beraber çalışma, işbirliği, dayanışma ve verimli büyümeye ilişkin görüşlerini paylaşıyorlar. Verilen mesajlarda buluşulan nokta ise ülkedeki dışa bağımlılığın azaltılması ve değişim.


29-30 Nisan'da gerçekleşecek olan DWIC (Dubai World Insurance Conference)'e Türkiye'den yoğun katılım var. Koşulların sertleştiği global reasürans piyasasında, riskleri ağırlaşan Türk Sigorta Sektörü, geniş bir katılım ve üst düzey temsille piyasalarla konuşmak için DWIC'da. 2023 DWIC Türk sigorta şirketlerinin odağındaydı, bu yıl programda Türk Risklerine özel “Türkiye Insurance Market Outlook And Opportunities- Türk Sigorta Piyasasına Bakış Ve Fırsatlar” başlıklı oturum yer alıyor. Konular arasında deprem riskleri ve Türkiye'nin Maraş depremi sonrası deneyimi ve çıkarılan dersler, Türkiye'nin küresel piyasaya entegrasyonu ve hızlı büyümeyi sürdürmek için reasürans kapasitesi gereksinimleri gibi başlıklar var.


Konu Türk Sigorta sektörü olunca TSB'nin geçtiğimiz haftalarda yayınladığı 2023 sonu sigorta sektörü mali tablolarına hızlıca göz atalım (Bu yayından sonra sigorta şirketleri de 2023 kârlarını açıklayan basın bildirileri yayınladılar):


Önce 2023 konsolide tablodan birkaç özet verelim, sonra da diğer istatistiklere bakalım.

Sektör, 2023 yılını prim üretiminde %123 lük artışla 425 Milyar TL'si hayat dışı branşlardan olmak üzere 482 Milyar TL ile kapatmış. Bilanço kârı vergi sonrası %7,7 - 37,1 Milyar TL, 2022'de %4,9 olan brüt teknik kar oranı 2023 sonunda %12,7 olarak gerçekleşmiş. 2022 yılında 74,5 milyon adet poliçe düzenleyen şirketlerin 2023 sonu toplam poliçe adedi ise 74,1 milyon , %0,5 azalma var.


İstatistiklere branşlar bazında baktığımızda kârlılığı etkileyen branşlar kendini hemen belli ediyor. Trafik sigortası ile başlayalım:

2023 yılında reasürans ile beraber yazılan trafik sigortası primi 109,3 Milyar TL; SGK ve reasüransa aktarılan primleri bir de faaliyet giderlerini düşersek, kazanılmış net prime göre hasar prim oranı %133. Neresinden bakılsa zarar.

Diğer popüler sigorta olan kaskoya baktığımızda:

2023 yılında kasko branşında 83,9 Milyar TL prim üretilmiş, hasar prim oranı %60,9, ancak burada ilginç veri, kaskoda reasürans hasar prim oranının %129 olması. Kaskoda sigorta şirketlerinin nihayet bir gelir elde ettikleri ortada, zaten geçtiğimiz yıl sürekli yükselen kasko primlerinin bu yıl %30 bandında ucuzladığını görüyoruz. Yine aynı hikaye kendini tekrar ediyor. Döngüyü hepimiz tanıyoruz artık, bir sene sonra yine kasko çok pahalı oldu ifadelerinin ayak sesleri bunlar. Hasar prim düşük olunca sigortanın maliyetinin de düşmesi beklenir elbette, ancak teknik sigortacılık bir kenara bırakıldığında rekabet adına indirilen primler piyasanın dengesini bozuyor.


2023, yangın ve mühendislik sigortalarının etkilendiği bir yıl oldu.

Yangın branşında 65 Milyar TL prim yazılırken, hasarlar toplamı 39,9 Milyar, her ne kadar hasar prim makul görünse de arka plandaki reasürans şirketlerinin net hasar prim oranı %120. Bu da 2024'teki artışların nedenlerinden biri .

Mühendislik sigortalarında da yangın branşına benzer bir durum var, sektörün net hasar prim oranı %60'larda olmasına rağmen reasürans hasar prim oranı %148.

Bu branşlardaki hasar prim oranının artmasında depremin etkisi var elbette; yıl boyunca seller, fırtına hasarları ve yangınlar da sık sık gündemdeydi hatırlarsanız.

(Tüm sonuçlara istatistikler sayfasından ulaşabilirsiniz)


Teknik karlılıklara baktığımızda, sektörün önde gelen şirketlerinin ortalama %15 teknik kar yazdıkları görülüyor. Ama bazı şirketler var ki, karlılıkları %1-2 bandında - tutar olarak da bir üst düzey yöneticinin yıllık geliri kadar mütevazı rakamlar.


Bizde durum böyle, peki dünyada nasıl?


Arthur J. Gallagher in 2023 raporuna göre global reasürans sermayesi 2023 yılının tamamında 729 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiş ve 2022 yılının tamamına kıyasla %12'lik bir artış göstermiş

Raporlanan öz kaynak kârlılığı, büyük ölçüde daha yüksek yatırım kazancı getirisi ve doğal afetlerin daha düşük etkisiyle 2023 mali yılında güçlü bir artış göstererek %7,1'den %20,2'ye yükselmiş. Reasürörler 2017-2020'deki zayıf kârlılıklarını telafi etmiş görünüyorlar.


AmBest'e göre reasürans piyasası iyileşen fiyatlar ve artan taleple 'istikrarlı' bir görünüm sergiliyor. Önemli oranlardaki iyileşmeler, daha yüksek primler ve artan yatırım gelirleri, reasüransa yönelik artan taleple birleştiğinde olumlu bir izlenim oluşturuyor.


Özetle reasürans piyasası koşullarını yeniden düzenleyip, primlerini hasar beklentilerine göre ayarladığından, 2023 sonunda geçmişteki kırılgan pozisyonunu istikrarlıya çevirmiş görünüyor. Hatırlasınız Baden Baden notlarında da paylaşmıştım, genel olarak bir kapasite sıkıntısı yok, ancak bu kapasitelerin maliyetleri yükseldi.


Sonuçta, oyunun kurallarını belirleyen reasürans piyasası öngörülü davranarak güçlü durumuna geri geliyor. Nerdeyse iki yıldır, piyasadaki dalgalanmaların ve fiyat artışlarının sebeplerini konuşuyoruz. Analistler, büyük data üzerinde çalışarak, doğal afetler ve insan eliyle gerçekleşen hasar tahminlerini dikkate alıyor, artan frekansa hazırlıklı olmak ve elbette sürdürülebilirlik için koşullarını güncelliyorlar. Odak risk yönetimi, uyum, devamlılık/sürdürülebilirlik. 2024, deyim yerindeyse art arda felaketlere sahne oluyor. Depremler, denizcilikte yaşanan büyük hasarlar, politik olaylardaki artış, artan siber tehditleri dikkate alırsak piyasanın gevşemesi zor. Görünen o ki, prim artışları bir süre daha devam edecek; 2025 sonrasında .eğer korkunç felaketler bu hızda artmaya devam etmezse- primler daha stabil duruma gelecektir.


Beklenen Marmara - İstanbul depremi gerçeği varken ülkemiz için iyimser bir tablo çizmek kolay değil. Bunu tretelerde özellikle retrosesyonda reasürans desteğinin azalmasıyla gördük. Yerel sigorta şirketlerinin reasürans maliyetlerinin gelecekteki birkaç yıl daha da yüksek seyredeceği ve kapasite sıkıntılarının süreceği şeklinde yorumlayabiliriz.


Sadece deprem riski nedeniyle değil, dünyada başka pek çok deprem riski yüksek ülke var, nitelik ve kalite açısından Türkiye risklerine dikkatli ve çekimser bir yaklaşım var. Sigortalanan tesisin 'iyi risk' olması yeterli olmuyor, herhangi bir hasar anında kamusal ve çevresel faktörlerin hasara etkisi de hesaba katılıyor. 2023 Şubat depremleri eksiklikleri çok net şekilde ortaya koydu. Tesis zarar görmese de ulaşılamadı, ulaşılsa bile tedarik zinciri aksadı. Risk yönetimi bir bütün. İşte bu yönden bakıldığında risk skorlama skalasında kötü veya orta risk kısmında takılı kalıyoruz.


Ülkenin önde gelen sanayici ve iş insanları ekonomik ve toplumsal dönüşümde sorumlu liderlik ve dönüşüme dikkat çekiyor. İşbirliği, dayanışmanın ve erdemlerin, değerlerin önemi vurgulanıyor.


Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir. Şirketlerin, reasüransa devredilen ve kendi bünyelerinde tuttukları risklerle ilgili durumu sürdürülebilir ve karlı duruma getirebilmeleri için her birinde devrimci aksiyonlar almaları ve değişimi başlatmaları gerekiyor. 2023 istatistikleri gösteriyor ki binlerce kişiyi istihdam eden, milyarlarca lira prim üreten sektörümüz,  daha fazla vakit kaybetmeden para kazandırmayan döngülerden çıkmak zorunda. Sigorta sektörü ülkenin en güçlülerinden olmalı, değişim ve dönüşüme liderlik etmelidir, ayakta kalmaya çalışmak gibi bir gündemi olamaz.























41 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page