Herhalde 20 yıl veya daha da önceydi. İş için birkaç günlüğüne İzmir’e gitmiştim. Bahar aylarıydı. Fırsat bu fırsat, uzun süredir görmediğim arkadaşlarımı da göreceğim. Gündüz pek çok toplantıdan sonra da arkadaşlarımla buluştuk, hep beraber yemek yedik, ertesi gün yine toplantılar var, herkes de yorgun. Gece derin bir uykudayken bir anda gürültülü bir sarsıntıyla uyandım. Şiddetli bir deprem oluyordu. Uyku sersemi neye uğradığımı şaşırdım tabi. Çok yüksek katlı bir binada kalıyorum, dolabın içindeki askılar birbirlerine çarpıyor, sallanıyoruz, insan bir yandan korkuyor, durumu da idrak edemiyor, deniyorum ayağa kalkamıyorum, bir yandan o kadar katı inebilecek miyim diye düşünüyorum. Sonra durdu, derin bir sessizlik, ardından kapıları tek tek açılan odalardan telaşlı sesler. Artçı gelir miydi, ne zaman gelirdi? Ya da bu öncü müydü? Daha 99 depremi hafızalarda, korku çok fazla. Ya inerken merdivenlerde yakalanırsak? Bekledim. Dışarıda bir kaos, insanlar sokaklara fırlamış, arabalar yollarda. Ben nereye gideceğim, arabam yok, evimden çok uzaktayım. Bir süre sonra ortalık sakinleşti. Sabah oldu.
5,6 büyüklüğünde Urla Seferihisar arasında olan, tüm İzmir ve etrafını sarsan bir depremdi. Can kaybı olmamıştı, ama panik had safhadaydı. Ertesi sabah uykusuz ve gergin, zombi gibi ilk toplantıma gittiğimde çatlayan fabrika binalarını gösterip, sigortaları hakkında sorular sormuştu müşterimiz. Bu arada gerçekten ana gibi yar olmaz, sabahın çok erken saatinde annemdi beni ilk arayan.
Deprem kader değil, deprem anında nerede olduğumuz kader. Yaşadığımız ev ya da çalıştığımız bina, çocuklarımızın okulu fark etmez, bu ülkede her şehrin, her binanın depreme dirençli olması gerekli, anneler çocuklarını “acaba yaşıyor mu” diye değil, “korkma geçti” demek için aramalılar.
T-Rupt serisinin iki yazısında doğal afet modellemesinin gelişimi, T-Rupt’ın geliştirdiği deprem modellemesi CatMod, sigorta sektörü stres testi ve deprem mühendisliğinden bahsettik.
T-Rupt, sigorta sektörüne ve modelleme hizmeti almak isteyen reel sektöre sık sık ziyaretlerde bulunuyor. Herkes rakamlar ve tahminler bekliyor, her zaman daha çok sorarak, mümkün olduğunca çok bilgi almaya çalışarak, tahmin ve rakamlarla dolu beklentileri doğru karşılamaya özen gösteriyorlar. Bir yazılım ve veri analizi kuruluşu olarak, modellemeye ihtiyacı olan bankalar, halka arz olmuş şirketler, reel sektör oyuncuları, büyük yatırımcılar gibi sigorta sektörü dışındaki alanlarda da hizmetlerini tanıtıyorlar.
Reel sektörde daha önce yenilenebilir enerji alanında yaptıkları çalışmada, ülkenin farklı bölgelerinde yatırımları olan şirketin aklına ilk gelen risk deprem olmuş. T-Rupt her yatırım için deprem tehlikesi çalışması ve ardından yapısal hasar beklentilerini raporlamış. Toplu konut inşaat projelerinde deprem mühendisi akademisyenler yer alıyor. Kentsel dönüşüm projelerinde akademisyenlerle ortak çalışmalar yürütülmüş.
Modelleme olası senaryoları önümüze koyarak hazırlıklı olmamızı sağlarken diğer taratan önlemler için yol haritasının belirlenmesine destek oluyor. Deprem mühendisleri, can ve mal kaybının azaltılacağı, depreme dayanıklı ve hemen kullanılabilir binaları tasarlıyor.
Bildiği her şeyi insanlığın yararına çalışmak için ortaya koymuş, insan sevgisi, bilim ve teknolojinin işbirliğinden bahsediyoruz.
Evet ülkemiz bir deprem ülkesi ve sizlere önceki yazılarda aktardığım gibi, en güncel kaynaklarla ülkemizin deprem riskinin modellemesinde T-Rupt’ın amacı her gün daha da iyi olmak. Bünyesindeki uzmanlar, akademisyenler ve yazılım kadrosuyla T-Rupt ın hizmetleri sadece deprem modellemesi ile sınırlı değil.
2023 ve 2024 de oluşan doğal afet zararları istatistiklerinde ikincil zararlar adını verdiğimizi seller, orman yangınları da reasürans piyasasının ödediği tazminatlarda oldukça yüksek tutarlarda paya sahipti.
2025 T-Rupt hedeflerinde sel modellemesi çalışmaları yer alıyor. Avrupa’da milyarlarca Euro zarara sebep olan seller , ülkemizde de can ve mal kaybına sebep oldu. İklim değişikliği, ormanların azalması, şehir planlarında yer seçimleri derken, hem doğa hem de insan eliyle oluşan sel olayları artık neredeyse kasırga ve depremler gibi sigorta sektörünün gündeminde. Diğer taraftan, 2025 de devreye girmesi beklenen ZAS ( Zorunlu Afet Sigortası) sel riskini de teminat kapsamına alıyor. Bu durumda bu sel riskinin modellenmesi ayrı bir önem kazanıyor.
İşletmelerin kar kaybı hasarlarının hesaplanması, tedarik riskleri ölçümleri, hayat şirketleri için modellemeler, ferdi kaza ve sağlık sigortalarında modellemeler, doğal afet sonrası ekonomik kayıp modellemesi gibi pek çok proje masada.
Sigorta ve reasürans piyasasının, koruma açıklarının azaltılmasında önemli bir sigorta çözümü olarak gördüğü Parametrik Sigortalar için de modelleme büyük önem taşıyor. Parametrik afet sigortaları ülkemizde iyi bilinmiyor, sigorta ürünü olarak yurtdışından alınabilmekle birlikte, ülkemizin kendi verileri ve yaratacağı kapasite ile bu son derece yaratıcı ürün sigortalıların ilgisini çekebilir. Parametrik Sigortalar yazımda bu sigortanın işleyişine değinmiştim. Hemen hatırlatayım, risk, tazminat ödenmesi için parametrelerin belirlenmesi ve bağımsız 3. taraf , parametrik sigortaların olmazsa olmazını oluşturuyor. T-Rupt gelecekteki parametrik sigorta ihtiyaçları için sektörün ve sigortalıların faydalanabileceği Parametrik Sigorta ve Reasürans modelleri üzerinde çalışıyor.
“Teknoloji Üreten Olmak”
Dünyanın her ülkesinde modelleme yok ve bu bir ihtiyaç. Bünyesindeki uzmanlar, her geçen gün üzerine yenisini eklediği tecrübeleri ve bitmek bilmeyen çalışma arzusu ve merakla, T-Rupt, ilk hizmet ihracını da 2024 yılında Romanya’ya gerçekleştirmiş. Açıkçası bu idealist, çalışkan ekipten başka bir sonuç beklenmez. Bundan sonra hedef CatMod ve diğer T-Rupt hizmetlerini dünyaya tanıtmak.
Teknoloji, sigorta sektöründe en büyük yatırım kalemlerinden biri. Sektörümüz teknolojide, dünyadaki pek çok piyasaya göre çok daha önde olduğunu pandemi döneminde ispatladı. 2023 Şubat depremlerinde ise teknolojik üstünlüklerin avantajını tüm sigortalılar yaşadılar. Eksper atamaları, hasar tespitleri, tazminat ödemeleri kısa sürede yapıldı.
Sigorta şirketlerinin trete veya fakültatif reasüransın kabulü ile birlikte başlayan reasürans operasyonları, poliçe operasyonlarından farklı ve biraz daha karışık. Buradaki verilerin ve anlık durumların takibi için sektörün henüz tam kapsamlı teknolojik çözümü yok. Mevcut sisteme yamalar, kısmi çözümler ve daha çok el yordamıyla yürütülüyor.
En büyük sigorta piyasalarından biri olan Lloyds için de yıllar süren bir teknolojik yolculuk olmuştu. Dünyanın dört bir yanına hala yazıcıdan alınmış çıktılar ve sliplere elle yapılan çiziktirmelerle (scratch) bugüne kadar gelen LLoyds piyasası son yıllarda Risk Locator tool, Stamp Decision Tool gibi insurtech çözümleriyle, hızlı ve sürdürülebilir UW süreci hedefliyor.
Reasürans yazımdan hatırlasınız, sigorta şirketleri reasürans yoluyla iş kabul ederken pek çok kriteri dikkate alıyorlar, brokerler de özelikle fakültatif reasürans veya bir risk için birden fazla sigorta şirketi ile çalışılmayı gerektiren hisseli işlerde ( koasürans) daha çok e-postalar ve imzalı slipler aracılığı ile işleri yönetiyor. Türk Reasürans kurulduğunda piyasada bulunan yazılımlardan birini almak yerine, kendileri bir yazılım geliştirmeye karar vermiş ve T-Rupt’ın nüvesini oluşturan teknoloji birimlerinin geliştirdiği uçtan uca tüm reasürans süreçlerini yönetmeyi hedefledikleri yazılımları Ana Reasürans Uygulaması (ARU)’yu canlıya almışlar. Bugün ARU, T-Rupt bünyesinde daha da geliştirilerek sigorta ve reasürans şirketlerinin yürüttükleri tüm reasürans faaliyetlerini destekleyerek, faaliyetlerin uçtan uca izlenebilirliğini artırmayı hedefliyor.
Bu sayede bir sigorta veya reasürans şirketi tek bir platformda trete ve /veya ihtiyari reasürans, retrosesyon kayıtlarını, risk mühendisliği kayıtlarını, bu kayıtlarla ilintili hasar işlemlerini, teknik karşılık hesaplamalarını, teknik muhasebeyi ve ödeme tahsilat süreçlerini takip edebiliyor, bunları kurumun genel kurumsal kaynak planlama programı ve muhasebe programları ile entegre çalıştırabiliyor. Açıkçası karlılığı artırmaya yönelik bu insurtech çözümü başta sigorta şirketinin operasyonlarının sade ve yalın olmasına, bilgiye çabuk erişime fırsat verirken , risk yönetimini de destekliyor.
Daha önce de paylaştıkları gibi asıl hedefi modellemenin kullanımını reasürans çalışmalarından tüm Underwriting sürecine taşımak olan T-Rupt, Ar-Ge çalışmaları ile CatMod’un bilimsel savunulabilirliğini güçlendirmek üzere çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
2024 Ferma Mottosu “Risk Devrimine Katılın” dı. Sektör herkesi iş birliğine davet etti. Çünkü konu dünya olunca hepimiz aynı gemideyiz.
Gelecekte, sigorta olsun olmasın, yaşanabilir ve sürdürülebilir dünya için hepimiz ileride ne ile karşı karşıya olduğumuz hakkında fikir sahibi olmalıyız.
Deprem kader değil.
Merak ve çalışkanlık başarının anahtarı bana göre. Bu çalışkan ve idealist ekip, neredeyse her gün can sıkıcı bir haberle güne başladığımız bu ülkede “güzel işler de yapılıyor” dedirtenlerden. Büyük bir emek, çaba var. Yarattıkları başarı hikayeleri ilham verici. Gençler için yeni bir kariyer alanı, sektöre kesinlikle katma değeri olacak bir hizmet.
T-Rupt’taki herkese sonsuz teşekkürler.
#deprem #modelleme #reasurans #insurtech #teknoloji #globalvizyon #yazilim #reasurans #reelsektor #arge #parametrik #sel #karkaybi #depremmuhendisligi #gelecek #ilhamverenhikayeler
Comments