Bana "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diye sorduklarında "Otobüs şoförü!" derdim. Otobüs 'pıss pıss' diye ses çıkarırken şoförlerin kocaman koltuklarında oturup, içinde o kadar insanın olduğu kocaman aracın büyük direksiyonunu havalı havalı çevirmeleri çok göz alıcıydı.
70'lerde doğan bizler için meslekler neredeyse belliydi, doktor, öğretmen, asker, mühendis, avukat, hatta mümkünse bunun devlet memuru formu. Bir de o zamanlar herkes işletme okurdu. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık okuyorum dediğimde , çok bilinmediği için "turist rehberi mi olacaksın? "derlerdi.
Şimdi üniversitelerdeki bölümlere baktığımızda, alt dallara ayrılmış temel bilimlerin yanı sıra, yepyeni bölümler olduğunu görüyoruz. Üniversite sınavına giren öğrenciler tercihlerini yaparken testler , analizlerden faydalanıyorlar.
Kendine has dinamikleri, günlük hayatta görünenin çok ötesinde bilgi zenginliği ve kariyer olanaklarına sahip sigorta sektörünün en önemli varlığı insan ve tecrübe. Sadece teknik uzmanlık değil, entelektüel birikimin çok değerli olduğu sigorta sektörünün gençleri sektöre çekmede, yeni ve donanımlı iş gücü temininde sıkıntıları var.
Geçtiğimiz haftalarda Serbest Kürsü başlığında aşağıdaki paylaşımı yapmıştım;
"Değerli Bağlantılarım,
Sektördeki hemen herkesle konuşmamızda nitelikli personel konusundaki ihtiyaç dile getiriliyor. Sektörün, klişeleşmiş "sigortacılık geleceğin mesleği" söylemini bırakıp, yetenekli ve yetkin, donanımlı daha çok iş gücüne kavuşması için önerilerinizi bekliyorum. Şirketler ne yapmalı? Yöneticiler ne yapmalı? Personelden neler bekleniyor? Lütfen yorum veya mesaj olarak destek verin, öncü olun. Sevgiler"
3 yorum geldi:
Bir mesajda ise değerli tespitler vardı, örneğin:
- Az tecrübeli elemanlara yöneticisi 'genellikle angarya' diyebileceğimiz işleri delege edip kişinin gelişimi ile yeteri kadar ilgilenmiyor;
- Sektör, yapışı gereği kendine has terim ve teorik bilgilerle dolu. Eleman yetiştirme dolayısıyla çok başka bir konu oluyor. İkinci adım ise burada devreye giriyor: liderlik. Fakat yöneticiler, kendi sıkıntıları ve sorunları sebebi ile, kendilerini bu konuda yetiştirme konusunu atlayıp sadece gunluk 'to do list'leri tamamlanıyor.
- Son ve en önemlisi maaş seviyeleri. Çoğu sirket ekonomiye ayak uyduramayarak çalışanlarına oldukça küçük maaş düzeltmeleri yapıyor. Bu durum en cok da junior arkadaşlarımızı etkilemekte. Dolayışıyla sektörden ayrılanların sayısı yükseliyor.
Hafta içinde uzun yıllar büyük şirketlerde İnsan Kaynakları yöneticiliği yapmış, şimdi de kurumlara danışmanlık yapan çok sevdiğim bir dostumla sohbetimizin konularından biri de sigorta sektörüydü. Uzun yıllardır danışmanlık yaptığı bir teknoloji şirketinde çalışan biri, arkadaşımın bir yorumu üzerine "Siz bizi pek tanıyamadınız galiba, biz BIG DATA ile çalışan, vizyoner bir şirketiz" demiş. Ne yapsın, arkadaşım da, yılların terbiyesiyle usulünce cevaplamış tabi. Ama dikkat çektiği nokta sadece bu değildi.
Öncelikle bakalım, nedir bu BIG DATA? Vikipedi'den alıntıyı paylaşıyorum:
"Büyük veri; toplumsal medya paylaşımları, ağ günlükleri, bloglar, fotoğraf, video, log dosyaları gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimine denir. Olageldiği gibi, ilişkisel veri tabanlarında tutulan yapısal verinin dışında kalan, son dönemlere dek çok da kullanılmayan, yapısal olmayan veri yığınıdır. Artık yıkılmış olan yaygın bilişimci inanışına göre, yapısal olmayan veri değersizdi, ama büyük veri bize bir şey gösterdi o da günümüzdeki bilgi çöplüğü diye adlandırılan olgudan muazzam derecede önemli, kullanılabilir, yararlı yani çöplükten hazine çıkmasına neden olan yegane sistemdir. Büyük veri; web sunucularının logları, internet istatistikleri, sosyal medya yayınları, bloglar, mikrobloglar, iklim algılayıcıları ve benzer sensörlerden gelen bilgiler, GSM operatörlerinden elde edilen arama kayıtları gibi büyük sayıda bilgiden oluşuyor."
Yani, bu ucu bucağı belirsiz bilgi yığını aslında bir hazine, sigorta şirketleri için de müthiş bir kaynak. Big Data peşinde koşan heyecanlı insanlar farkında mı bilmiyorum ama sigorta sektörü bunu çok etkin kullanan bir sektör. Üstelik sadece kendi satış veya pazarlama alanını genişletmek için kullanmıyor. Risk yönetimi felsefesinin düzenleyici ve riski azaltıcı yaklaşımıyla , riskin olduğu her mecrada zengin veriye, istatistiklere sahip olan sigortacılar, uzmanlarının tecrübeleri ve analizlerini harmanlayarak toplumla sürekli bilgi paylaşıyor ve ekonomik katkı sağlıyor.
Sigortalı hayatta hasta olursunuz, sağlık sigortanız tıpta bir uzman bir profesyonel tarafından hazırlanmıştır, incelenir ve değerlendirilir; trafik kazası olur aracınız zarar görür, tamirhaneden, parça veya boya tedarikçisine pek çok meslek erbabı tamir sürecine dahil olur ; fabrikada makineniz arızalanır, makine mühendisi bir eksper devreye girer; yangın olur, iş güvenliğinden tıp çalışanına, itfaiyeden kamuya uzmanlar destek verir; deprem olur, inşaatçıdan, akademisyene, betoncudan, demirciye , deprem modellemesi ve hasar tespitleri yapan analistlere kadar pek çok profesyonelin dahil olduğu büyük bir ekiple tanışırsınız; malınız gemiden hasarlı iner, zarar tespiti ve dosyanın çözümü için size bir gemi kaptanı destek olur.
Sigorta şirketleri ve aracıları sektörün hep görünen yüzleri. Onlar kadar göz önünde olmayan kilit rollerdeki eksperler, tedarikçiler, teknolojik ve dijital çözümler, hukukçular, reasürans ve trete brokerleri, bilirkişiler, vergi ve regülasyon uzmanları, hakemler, eğitimciler, pazarlamacılar, analistler, aktüerler, sağlıkçılar ve elbette kamudaki kariyerler var.
Sigortacılık sektörüne iş gücü kaynağı yetiştiren meslek yüksek okulları ve üniversitelerimiz var, diğer taraftan sigorta sektörünün çalışanlarının çoğu alaylı. Sigortanın hayatın her parçasına dokunduğunu gerçeğine baktığımızda bu beklenmedik bir durum değil aslında. Bu günlerde hemen herkesin hayatına girmiş 'Psikolojik Danışmanlık' bölümü mezunuyum. Eğitimini aldığım işi hiç yapmadım. Sektörde bana benzer çok insan var. 90'ların başında iş hayatına atıldığımızda ülke değişim içindeydi, pek çok yeni iş fırsatı vardı, tesadüfler sonucu sigorta sektörüne girdim ve yeni bir meslek öğrendim, okullusu değil alaylısı oldum.
Yıllar boyunca sektör yayınlarında 'Sigortacılık Geleceğin Mesleği' başlığı çok gördüğümüz mesajlardan biriydi. Çok uzun yıllar endüstriyel risklerin kalbinde müşteri temsilcisi olarak çalışan biri olarak bu mesajı her zaman destekleyenlerden oldum. Ama gelin görün ki, günümüzde 'Sigortacılık tercih edilen bir meslek mi?' sorusuna 'Kesinlikle evet!' yanıtı verilmiyor gibi, ne dersiniz?
Hayatın her alanına dokunan sigorta sektörünün yine her alanında profesyonellere açtığı; doktorundan, avukatına, mühendisinden matematikçisine, öğretmeninden, finansçısına fırsatlar sunan inanılmaz zengin bir kariyer çeşitliliği var.
Bu keyifli ve renkli dünyayı yeni mezunlara tanıtmak için yorum ve mesajlarıyla katkıda bulunan ve bu girişimi beğenerek destekleyen herkese çok teşekkür ederim.
Paylaşım açık serbest kürsü.
Sektöre gönül vermiş emektarlar olarak kariyer yolculuğuna yeni başlayanlara bu zengin dünyayı anlatma, rehber olma sorumluğumuz var, katkılarınızı bekliyorum. Hafta içinde diğer tespitler ve önerileri konuşmaya devam edelim.
Herkese iyi pazarlar, sevgiler
#sigorta #bigdata #acente #teknik #reasurans #saglik #serbestkursu #kariyer #aktuer #eksper #analiz #gelecek #meslek #risk #pazar #niteliklieleman #yetkinlik
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Comentarios