Öyle zamanlar olur ki, hayatımız hiç beklemediğimiz bir anda değişir.
Planlar yaparız, hatta planı uygulamaya sokarız, ama öyle bir olay gerçekleşir ki, plan ortadan kalkar, düzen değişir, o zamana kadar dikkate almadığımız ya da farkında bile olmadığımız olasılıklar karşımıza çıkar.
Daha önce de yazmıştım, hayat her zaman bir açık kapı bırakır.
Kurumsal hayata nokta koyduğum 2022 Kasım ayından beri hayatımda olanlara baktığımda, uzun yıllar boyunca alın teri döküp, didindiğim ve çok sevdiğim kariyerimde her kurumsal beyaz yakalı gibi çok mutlu olduğum zamanlarım da oldu mutsuz olduklarım da. Bugün, çizdiğim yeni yolda sadece işin sevdiğim ve yapmaktan zevk aldığım kısmına odaklanma şansım var, bu da beni çok mutlu ediyor.
Geçen hafta bir toplantı esnasında uzun zamandır görmediğim genç bir meslektaşımla karşılaştım. Birbirimizi tanımamıza rağmen tanışmak için elini uzattı. Sonra da "Aa Zeynep Hanım!" dedi ,hayretle, "Sizi tanıyamadım!" Allah'ım" dedim "Acaba bana ne oldu ?
"Işıldıyorsunuz, ne kadar değişmişsiniz! Ne kadar pırıl pırılsınız!
Art arda yaptığım 3 toplantıda benzer iltifatları alınca şımarmadım desem yalan olur. Çok mutlu oldum elbette.
Kurumsal hayatta neredeyse 29 yıldan sonra, bizim terminolojideki gibi ani ve beklenmedik şekilde bambaşka bir yola çıktım.
İlk birkaç hafta dinlendim, ne zamandır ihmal ettiğim yürüyüşlerime tekrar başladım. Sabahları oğlumu okula uğurladıktan sonra biraz daha uyudum. Sabahın ilk işi kontrol edilecek mailler, çalan telefonlar olmayan sessiz ve dingin sabahlar başladı.
Yıllardır yapamadığım hadi gel de kahve içelim, bu öğlen yürüyüşe gidelim tekliflerine müsait olmak, hatta organize etmek,
Hasta olan bir arkadaşımla ilgilenebilmek, evde yemek yapmak, oğlumla okul ve ders dışında başka aktivitelere ve sohbetlere zaman kalması,
Çok yorulduğum için gidemediğim akşam yemekleri, dost muhabbetleri iyi geldi.
Bir türlü odaklanıp okuyamadığım yarım kalmış kitaplar,
Arada elime kalemi alıp çiziktirdiğim karakalemler, boyama kitapları...
Ne kadar çok kendimi ve ruhumu dinlendirmek, koşturmacanın dışına çıkmak istemiş fakat ne kadar azını yapabilmiştim.
Beni bekleyen ve her birinden çok keyif aldığım ne kadar çok şey vardı...
Artık hepsine vakit var.
Ve ben tadını çıkara çıkara bir gün ondan bir gün diğerinden, hayatımın her gününe bana keyif veren birini koyarak yeni yaşantıma başladım.
Son 6 ayda, son 5 yılda gittiğimden daha çok tiyatro, konser ve gösteri izledim, o kadar çok arkadaşımla haberleştim, görüştüm ki, bazen telefonumu iki kez şarj etmem gerekti.
Her sabah dur kalk köprü trafiğinden kurtuldum, insanı canından bezdiren kalabalıklara denk geldiğimde "ne yapalım bugün de böylesine denk geldik" dedim kendime "Bir dahakine zamanını iyi ayarla"
Neler mi oldu?
Eski dostlarımı daha çok görme şansım oldu,
Yepyeni arkadaşlarım oldu, daha önce tanışamadığım yeni hayatlar katıldı hayatıma,
Artık her akşam iş dönüşü trafiğine ötelediğim telefonlarımı, gün içinde istediğim saatte yapabiliyor, sesini duymak istediklerimi anında arayabiliyorum.
Çarşı pazar işlerine pek vaktim kalmazdı o yüzden acemiydim, o da yeni bir uğraş oldu benim için.
Özlediklerim de var elbette:
Ofisteki meslektaşlar ve çalışma arkadaşlarıyla sosyalleşme, arkadaşlarla gıybetli öğle yemekleri, arada kahve muhabbetleri, iş gezileri ve her ay sonunda hesaba yatan maaşın rahatlığı.
Bu yeni yaşam biçimi, yıllarımızı verdiğimizi iş hayatımızda özelikle ofis insanı olarak hayatta ne kadar çok güzellikten mahrum kaldığımızı gösterdi. Artık evden çalışma, serbest çalışma ile hayatımızı idame ettirebildiğimiz bir dönemdeyiz; bu yeni format iş yaşamına bambaşkalıklar getirecek. Bence insani olan hayatın tadına varıp aynı zamanda iş hayatında da etkin olmak, hem keyifli de.
Bütün bu keyifli anların yanında aslında uzun zamandır gönlümde yatan, deneyimlerimi paylaşmak ve faydalı olmak için bir şeyler yapmaktı. Hem bu kez sıfırdan değil, tecrübelerimle başladığım bir yoldayım.
Denemeler başladı, yazılar hazırladım. Kardeşimle birlikte gece gündüz kişisel web sitemin üzerinde çalıştık. Sonra sosyal medyada aktif kullanım, videolar, sonra canlı yayınlar derken şimdi her gün teveccüh göstererek artan siz değerli takipçilerimle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Sosyal medya ve kişisel blogdaki takipçilerimin verdiği cesaret ve motive edici destekleriyle, bir "podcaster" olarak sesimle de sizlerleyim. İlk podcast "Sizden Nefret Ediyorum"yayında !
Heyecanlıyım!
Yolda, dinlenirken, spor yaparken, biraz sigortadan, biraz dünyadan, biraz tebessüm ettiren hatıralardan, bazen de gündemden sohbet edelim. Görünen, bilinenden farklı yönleri konuşalım.
Görüşmek üzere.
Aslında Böyle !
Bir konuyu çok fazla araştırdınız mı? Araştırdığınız zaman karşınıza çıkan cevaplar sizi tatmin etmedi mi? Bu durumu çoğumuz yaşarız. Peki, yapılması gereken ne? Zeynep Türker sigorta konusunda “aslında böyle” dediği konuları tek tek anlatıyor! Size sadece dinlemesi kalıyor.
Comments