YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN ANAHTARI YENİLENEBİLİR ENERJİ (Yeşil Seri-2)
- Zeynep Turker
- 16 Nis
- 5 dakikada okunur

Yeşil serinin ilk yazısında iki asırda büyük ölçüde değişen enerji kaynaklarının doğaya ve insan sağlığına etkileriyle tetiklenen yeşil dönüşümün hikayesinden, bu tehditlere karşı oluşturulan uluslararası iş birlikleri ve mutabakatlardan bahsetmiştim.
Fosil yakıtlardan elde edilen enerjilerin çevreye sürekli verdiği zararlara dair farkındalık, dünyaya damgasını vuran bazı çevre felaketleri ile daha çok artmaya başladı.
1989 da Alaska'da Exxon Valdez adlı petrol tankerinden sızan 11 milyon galon ham petrol deniz ekosistemine büyük zarar verdi ve binlerce deniz kuşu, deniz samuru ve diğer canlıların ölümüne neden oldu.
2010'da Meksika Körfezi'nde gerçekleşen ve tarihin en büyük deniz petrol sızıntılarından biri olarak kabul edilen, sinema filmi de çekilen Deepwater Horizon Petrol Sızıntısı'nda yaklaşık 4.9 milyon varil petrol denize yayıldı ve deniz yaşamı, kıyı ekosistemleri ve yerel ekonomiler üzerinde yıkıcı etkiler bıraktı.

Hindistan'daki Jharia kömür ocaklarında 1916'dan beri süregelen yangınlar, milyonlarca ton kömürün kaybına ve çevredeki toplulukların sağlığına ciddi zararlar verdi.
Kömür madenciliği, ormanların yok olmasına ve doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesine, bu durum, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve ekosistemlerin bozulmasına neden oldu.
Fosil yakıtların çevre üzerindeki yıkıcı etkilerini açıkça gösteren bu felaketler, yenilenebilir enerjiye geçiş ve bu tür felaketlerin önlenmesinde kritik bir adım oldu.
Uluslararası iş birlikleri, yenilenebilir enerji sigortası sektöründe önemli bir rol oynuyor. Dünyanın önde gelen sigorta ve reasürans şirketleri, Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda net-sıfır emisyon ekonomisine geçişi hızlandırmak için NZIA ( Net-Sıfır Sigorta İttifakı -Net-Zero Insurance Alliance) altında bir araya geldi. NZIA üyeleri, düşük emisyonlu ve sıfır emisyonlu teknolojiler için sigorta çözümleri geliştirmeyi ve çevresel sürdürülebilirlik kriterlerini risk yönetimi çerçevelerine entegre etmeyi taahhüt ediyor.
En bilinen birlikteliklerden biri olan IRENA ( Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı İş Birlikleri)
IRENA, yenilenebilir enerji projelerinin finansmanını artırmak ve gelişmekte olan ülkelerde enerji geçişini desteklemek için uluslararası iş birliğini teşvik ediyor. Bu iş birlikleri, kamu ve özel sektör arasında koordinasyon sağlayarak sürdürülebilirlik yönetimi, enerji ve iklim finansmanı gibi alanlarda ilerliyor.
Sigorta sektörünün fosil yakıt üreticilerine yaklaşımı ilk etapta biraz tepkisel oldu
Birçok sigorta şirketi iklim değişikliğiyle mücadele, çevresel sorumluluk ve sürdürülebilir enerjiye geçişi hızlandırma isteği ile fosil yakıt projelerine olan desteğini azaltmaya başladı. Mesela dünyanın en büyük reasürans şirketlerinden biri olan Munich Re, 2023 itibarıyla yeni petrol ve gaz projelerini desteklemeyi bırakacağını duyurdu. Sigorta şirketlerinin kömür, petrol ve doğal gaz projelerine olan desteğini azaltmasını teşvik eden "Insure Our Future" Kampanyası başladı.

Allianz, AXA ve Aviva gibi büyük sigorta şirketleri, kömür projelerinin sigorta edilmemesine liderlik yaptı. Sigorta şirketleri, fosil yakıt projelerinin sigortalanmasını durdurarak bu projelerin finansmanını zorlaştırarak bu sayede temiz enerjiye geçişi hızlandırmak amacı taşıyan bir tutum benimsedi.
Fosil yakıt endüstrisinin çevresel etkilerini azaltmak ve temiz enerjiye geçişi desteklemek için yapılan çabalar etkisini gösterdi. Greenpeace'in başlattığı kampanyalar, Avrupa Vatandaşları Girişimi, fosil yakıt reklamlarının ve sponsorluklarının yasaklanması için yüzbinlerce imza topladı. Bu kampanya, fosil yakıt endüstrisinin sosyal lisansını sorgulamada önemli bir adım oldu.
Avrupa'da, fosil yakıt reklamlarının ve sponsorluklarının yasaklanması için yeni kurallar önerildi. Örneğin, Amsterdam gibi şehirler fosil yakıt endüstrisinin reklamlarını yasakladı ve diğer şehirler de benzer adımlar atmaya başladı.
Bazı spor ve sanat organizasyonları, fosil yakıt şirketlerinden sponsorluk almayı durdurdu.

Mesela Allianz Formula 1 sponsorluğundan çekilerek net sıfır karbon hedefleriyle uyumlu bir yarış serisi olarak öne çıkan ve tamamen elektrikli yarış serisi olan Formula E'ye geçiş yaptı. Santos şirketi Darwin Festivali'ne olan sponsorluk desteğini çevresel aktivistlerin baskısı nedeniyle sonlandırdı.
2022 yılında katıldığım Ferma Konferansı'nda dünyanın önde gelen fosil yakıt üreticilerinden birinin Risk Yöneticisi , herkese açık bir panelde bu katı yaklaşımı nedeniyle küresel sigorta şirketlerinin CEO'larını sert şekilde eleştirmiş ve daha makul davranmaya davet etmişti. Bu eleştiriyi yaparken enerji ihtiyacının hala gözle görülür şekilde tedarikçisi olmanın getirdiği bir güç vardı olmasına ama yeşil yatırımlara yönlenirken dönüşümün ihtiyaç duyduğu enerji ihtiyacını da karşılayan kilit tedarikçiler olarak mevcut sigorta programlarının neredeyse iptaline varan kararlardan ve pazarın daralmasından duydukları memnuniyetsizliği de dile getirmişti.
Dünyanın en büyük ihtiyacı enerji. Evet, bir dönüşüm sürecinin içindeyiz ve gerçek şu ki yenilenebilir- yeşil enerji kaynaklarının dünyanın enerji ihtiyacını karşılaması için önümüzde daha uzun yıllar var.

2025 yılına ait verilere göre küresel enerji tüketiminin yaklaşık %80'inin hâlâ fosil yakıtlardan sağlanıyor ve yenilenebilir enerji kaynakları dünya enerji tüketiminin %12-15'ini oluşturuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının payı hızla artsa da fosil yakıtlar hâlâ baskın durumda.
Yeşil enerji kaynaklarının yetersiz kaldığı durumlarda bazı ülkeler, enerji talebini karşılamak için kömür santrallerini yeniden açma yoluna gittiler. Avrupa'da, özellikle 2021-2022 enerji krizinde, doğal gaz arzındaki kesintiler ve yenilenebilir enerji üretimindeki dalgalanmalar nedeniyle bazı ülkeler kömür santrallerini geçici olarak yeniden devreye aldılar. Ekonomik zorluklar bazı bölgelerde, yenilenebilir enerji altyapısının yeterince hızlı bir şekilde genişletilememesi, kömür gibi fosil yakıtların geçici bir çözüm olarak kullanılmasına yol açtı. ABD'de, enerji talebindeki artış ve mevcut yenilenebilir enerji kapasitesinin yetersizliği nedeniyle bazı eski kömür santrallerinin yeniden açılması gündeme geldi, bazı kömür santralleri yeniden açıldı veya planlanan kapanış tarihleri ertelendi. Ancak, bu durum çevresel etkiler ve iklim değişikliği hedefleri açısından tartışmalı bir konu olma özelliğini koruyor.
Bu tür adımlar, enerji güvenliğini sağlamak için kısa vadeli çözümler olarak görülse de, uzun vadede yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması gerektiği gerçeği her durumda karşımıza çıkıyor.
Sigorta şirketleri, fosil yakıt endüstrisinin yenilenebilir enerjiye geçişini hızlandırması gerektiğini vurgulayarak Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için kömür kullanımının azaltılması ve sıfır emisyonlu enerji sistemlerine geçişin önemi sıkça dile getiriyorlar. Sektör, fosil yakıt endüstrisine yönelik riskleri yönetmek ve yenilenebilir enerji projelerine yatırımlarda hem risk taşıyıcı hem de yatırımcı olarak harekete geçti. Bu süreçte sigorta sektörü fosil yakıt endüstrisinin kısa vadeli enerji krizlerine rağmen uzun vadeli temiz enerji yatırımlarına odaklanması gerektiğini belirten , enerji maliyetlerini azaltmak ve iklim değişikliği hedeflerine ulaşmak uzun vadeli bir perspektif benimsediler.
Diğer taraftan sigorta şirketleri, yenilenebilir enerji projelerinin finansal açıdan sürdürülebilirliğini sağlamak için risk transferi ve karbon salınımını azaltma stratejileri geliştirmeye başlarken yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde fosil yakıt endüstrisine yönelik daha yapıcı mesajlar ve stratejiler geliştirdi. Çünkü bu geçişte de enerjiye ihtiyaç var ve fosil yakıt projelerinin sigortalanması, bilinen risk profilleri nedeniyle hâlâ kârlı bir seçenek.
Sigorta şirketleri, fosil yakıt üreticilerini denetlerken genellikle çevresel riskleri ve sürdürülebilirlik politikalarını göz önünde bulunduruyorlar . Fosil yakıt üreticilerinin faaliyetlerinden kaynaklanan karbon emisyonları, su kirliliği ve diğer çevresel etkileri içeren risk değerlendirmeleri sonucuna göre poliçe koşullarını ve primlerini ayarlıyorlar. Fosil yakıt üreticilerinin sürdürülebilirlik politikaları ve çevreye duyarlılıklarını inceliyorlar.
Bu denetim süreçlerinin sigorta sektörünün çevresel sorumluluklarını yerine getirmesine ve fosil yakıt üreticilerinin daha sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermesine katkıda bulunuyor
Sonuç olarak sigorta sektörü, fosil yakıt endüstrisine yönelik bu mesajlarla enerji geçişini hızlandırmayı ve sürdürülebilir bir geleceği desteklemeyi amaçlıyor. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesini teşvik etmek için Ar-Ge projelerine destek sağlayan sigorta sektörü yeni teknolojilerin test edilmesi ve uygulanması sırasında oluşabilecek riskler için de özel teminat paketleri ve sigorta çözümleri hazırladı.
Yenilenebilir enerji projeleri için tasarlanmış özel poliçeler, inşaat aşamasından operasyonel süreçlere kadar geniş bir yelpazede rüzgar türbinleri, güneş panelleri, hidroelektrik barajlar ve jeotermal tesisler gibi altyapılar için kapsamlı korumalar sağlıyor.
Haftaya Yenilenebilir Enerjiye Özel Sigorta Çözümleri ile devam edeceğim.
Her şey temiz bir dünya için
#renewableenergy #greentransition #insureourfuture #sponsor #greenenergy #investment #insurance #reinsurance #carbonfootprint #environment #cevre #sigorta #yesildonusum #yenilenebilirenerji #surdurulebilirlik #sustainability #solutions #cozumler #sorumluluk #socialresponsibility #nature #doga
Linkler
Çevre Felaketleri Haber Linkleri
İlgili blog yazıları
Yeşil Seri - 1 Zorunluluk mu Fırsat mı? Yeşil Dönüşüm ve Sigorta
Comments